m.güneş

17 Temmuz’da, Suruç Katliamı’nın sekizinci yıl dönümünü hatırlatmak adına bildiri dağıtan gençlik örgütlerine polis saldırısı gerçekleşmiş, 46 genç gözaltına alınmış, polis müvekkili ile görüşmek isteyen avukatlara “Kim takar kanunu?” demişti. Ertesi sabah gençlerden dokuzu tutuklama, dördü adli kontrol talebi ile sevk edilmişti. Sevk edilenlerden altısı tutuklandı.

Bildiri dağıtımında başlayan kolluk şiddeti katliamın 8. yıl dönümünde de katlanarak arttı

Tutuklamaların ardından gençlik örgütleri yaptıkları açıklamalar ile tutuklu arkadaşlarının derhal serbest bırakılmasını isterken 20 Temmuz’da düzenlenecek 8. yıl anmalarına da katılım çağrısında bulundu. Çağrıların ardından bu sene birçok şehirde anma gerçekleşti. İstanbul, Ankara ve İzmir’deki anmalara polis saldırısı oldu. İstanbul’da Kadıköy’de gerçekleşen eylemlerde Gençlik Örgütleri semtin çeşitli kısımlarında yürüdü, slogan attı, katledilen 33 gencin sesini duyurdu. İstanbul Kadıköy’deki müdahalelerde gençlerle birlikte avukatlar ve gazeteciler de kolluk şiddetine maruz bırakıldı. İstanbul’daki müdahaleler esnasında biber gazı da kullanıldı.

İstanbulda toplamda 154 kişi gözaltına alındı. Gözaltı sürecinde avukatların müvekkilleri ile görüşmesi engellendi. Müvekkilleri ile görüşmeleri engellenen avukatlar polis tarafından şiddet gördü, işkence ve hakaretle dışarı atıldı. Avukatlar, Kartal Adliyesi önünde tüm usulsüzlüklere ve uygulanan şiddete karşı bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. 

Gözaltına alınanların 121’i ifadesi alınmaksızın serbest bırakılırken 33’ü geceyi mevcutlu geçirerek sabahına savcılığa ifade verdi. Gözaltılar, 21 Temmuz saat 14-17 arası, 24 saate yaklaşan bir sürenin sonunda, parça parça salındı. 33 kişinin ölümünü anan göstericilerden “ifadesi alınmak üzere” mevcutlu sevk edilen 33 gözaltının 29’u ifadesi alınmadan bırakıldı. Serbest kalanlar arasında yer alan Artı TV muhabiri Umut Taştan’ın gözaltında parmağı kırıldı.

İHD polis müdahalesini kınayan bir açıklama yayınladı. İstanbul Barosu ise karakolda avukatlara yönelen şiddetin, avukatın görevini yapmasını engellemenin suç olduğunu hatırlatan bir açıklama paylaştı.

İfadesi alınmak üzere bekleyen dört kişiden ikisi adli kontrol ile serbest bırakılırken geriye kalan iki kişi ise tutuklamaya sevk edildi. Hâlâ adaletin işletilmediği faillerin hakça yargılanmadığı Suruç Katliamı’nın sekizinci yıldönümünde kolluk ve yargı katliamda kaybettikleri dostlarını anmak üzere bildiri dağıtan ve protestoya katılan 6 genci tutukladı, 2’sini tutuklamaya sevk etti.

Suruç Katliamı

2014-15 yılları arasında, 2 yıl boyunca Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) kuşatmasına karşı mücadele eden Kobanê ile dayanışma göstermek isteyen gençler bir çağrıda bulundu. Savaşın ve yıkımın yaralarını sarmak adına toplanan 300 kişi, 20 Temmuz’da Urfa’nın Suruç ilçesinde yer alan Amara Kültür Merkezi’nin bahçesinde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama esnasında patlatılan bomba ile 33 kişi katledildi, 100’den fazla insan yaralandı. 33 Saldırıyı IŞİD üstlendi. Ölenlerin ve yaralananların yakınları Suruç için adalet mücadelesini hâlâ sürdürüyor.