Boğaziçi’de Yurt Krizi Büyüyor!
Boğaziçi Üniversitesinde birkaç yıldır devam eden yurt krizinde çözüm değil, daha fazla problem üretiliyor. 2017’de Kilyos 3. Yurt’un kullanıma kapatılması ile kendini belli etmeye başlayan yetersiz yurt kapasitesinin sebep olduğu barınma krizine dair üniversite idaresi, yıllardır gerçekçi çözümler üretmiyor.
İTÜ’de olduğu gibi, barınma sorununa dair bu yıla kadar atılmış tek adımın odalara fazladan yatak atmak olduğu Boğaziçi’de, ÖTK’ın da bülteninde haberleştirdiği üzere, 2 yurdun daha önümüzdeki akademik yılda kullanıma kapatılacağı açıklandı. Beş senedir kullanıma kapalı olan Kilyos 3 yerine yenisi hâlâ daha konulmamış olan Boğaziçi’de, yurt yapmak yerine, küçücük odalara fazladan yatak atıldı. Güney Erkek Yurdu’nun altındaki ortak alanda bulunan kulüp odaları da yurt odasına dönüştürülmek üzere bu sene tahliye edildi. Kaldı ki, ÖTK ikinci bültende aktardığı üzere, okul arazisine yapılması planlanan 2 yeni yurt, üniversite idaresinden tamamen bağımsız olacak şekilde vakıflar tarafından işletilecek.
Öğrenciler, yurt sorununu çözmek için bir süredir çalışmaya devam ediyor. Daha öncesinde dilekçe vermek suretiyle bilgi isteyen ve öneri sunan ÖTK, idareden aldığı cevabı kamuoyu ile paylaştı. Ek olarak, 4 Temmuz’da gündemi yurt/barınma krizi olan açık çağrılı bir toplantı da yapıldı. ÖTK, önümüzdeki döneme yönelik yurt kurasının sonuçlanması ve birçok öğrencinin açıkta kalması sebebiyle dün yaptığı bir paylaşımla basın açıklaması çağrısı yaptı.
“Ücretsiz nitelikli barınma haktır, gasp edilemez!” pankartı açan öğrenciler yaptıkları basın açıklamasının hemen ardından bir forum da gerçekleştirdi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
Bugün 21 Temmuz 2023, dün açıklanan kura sonuçlarında tahminlerimizden farklı olmayan bir tabloyla karşılaştık. Bine yakın öğrenci barına hakkından mahrum kalacak. Boğaziçi yönetimi depreme dayanıklı olmayan yurtları yıkıyor ama bu süreçte kendi öğrencisini açıkta bırakıyor. Hiçbir plan veya program yok. Parça parça yapılması gereken bu güçlendirme ve yeniden yapılandırma projesi tek bir senede yapılmaya çalışılıyor. Öğrencilerin nerede kalacağı, barınıp barınamayacakları ise dikkate alınmıyor.
Bu süreçte Öğrenci Temsil Kurulunun bütün çabalarına rağmen öğrencilerle şeffaf ve dürüst bir bilgi akışına girmediler. Krizin çözümüne veya hafifletilmesine dair hiçbir yapıcı adım atılmadı. Attıkları adımlar ise yalnızca öğrencilerin yaşam standartlarını düşürecek şekilde dar odalara daha fazla ranza koyulması veya okulun süregelmiş ve Boğaziçi kültürünün en büyük parçası olan kulüplerin odalarına el konulması olmuştur.
Öğrenci Temsil Kurulunun zar zor alabildiği toplantılarda öne sürdüğü bütün çözüm önerileri ise bir elin tersiyle itildi. İlerleyen zamanlarda da öğrenci temsilcileri kâle bile alınmamaya başlandı, toplantı verilmemeye ve talep edilen dilekçeler reddedilmeye başlandı. Trajikomik bir şekilde temsilciliğe kendi kendilerine İstanbul Büyükşehir Belediyesine gitmelerini ve Boğaziçi yönetimini bu işe dahil etmemelerini söylediler. Kampüslerimizi kamerayla ve özel güvenlikle ağzına kadar doldurmak konusunda elini sakınmayan Boğaziçi yönetiminin kendi öğrencilerine yurt bulma konusunda bu kadar noksan olmaları dikkate değerdir.
“Kameraya değil öğrenciye bütçe!”
Dünya Bankasından yüklü miktarda kredi çekildiğini biliyoruz. Boğaziçi yönetimi 2023 yılında genel sekreterlik için 3 milyon 458 bin 400 lira harcama yaptı. Bu harcamaların içinden sosyal medya için 1 milyon 444 bin 300 lira, daha da acısı yalnızca genel sekreterliğin makam masası, koltukları, perdeleri için 353 bin 400 lira harcama yapıldı. Soruyoruz, bu kadar bonkörlük öğrencilerin temel barınma hakkı tehlikedeyken nerede?
“Yandaşlara değil öğrenciye bütçe!”
Öğrenci Temsil Kurulu krizin ilk imarelerinin görünmesinden bu yana gerek öğrencileri bilgilendirmek için bülten çıkarttı gerekse Boğaziçi yönetimiyle birebir görüştü. Temsilciliğin talepleri şunlardır:
1. Şeffaf ve detaylı bir şekilde yapılan bütün harcamaların ve binaların depreme dayanıklılık raporlarının paylaşılması.
2. Öğrencilerin yurt kurasına seçilme kıstaslarında hangi sosyo-ekonomik durumlara bakıldığının açıklanması
3. Yurt ihtiyaç bursu alan ve depremzede olan öğrenciler neden açıkta bırakıldığının hesabının verilmesi. Bu öğrencileri mağdur edilmemesi.
4. İstanbul içinde yaşayanlar da dahil bütün öğrencilere insani koşullarda barınma sağlanması.
5. Kulüp odalarına el konulmasından vazgeçilmesi.
6. Superdorm gibi güçlendirilmesi acil olmayan yurtların 2023-2024 senesi boyunca öğrencilere açık kalması, maddi gücü yetersiz olan öğrencilere destek sağlanması.
7. Temsilcilik başta olmak üzere öğrencilerin karar alma mekanizmalarına dahil edilmesi, sözlerinin ve çözüm önerilerinin ciddiye alınması.
Yurt krizi çözülene ve bütün sıra arkadaşlarımız insanca barınma haklarına kavuşana kadar mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz.
“Güvenliğe değil barınmaya bütçe!”
“Ücretsiz nitelikli barınma!”
– Boğaziçi Öğrencileri