İlda Su

17 yaşındaki Nahel Merzouk’un polis tarafından öldürülmesinin ardından göçmenlerin yoğunlukta yaşadığı banliyöler başta olmak üzere Fransa’nın tüm bölgelerinde eylemler devam ediyor. Devletin meşru şiddet tekelinin bir parçası olan polis teşkilatının ırkçı yapısı eylemlerin ana hedefine oturmuş durumda. Göçmen gençlerin öfkesi sendikalar ve gençlik hareketinin de desteğiyle kitleselleşiyor.

Nahel’in ölümünün ardından FSE (Öğrenci Sendikası Federasyonu) bir bildiri yayınladı. Bildiride Nahel’in ölümü polis devlet tarafından işlenen ırkçı bir suç olarak tanımlanıyor. Bu rejimin çok uzun süredir özellikle göçmen ve azınlıklara karşı şiddet uyguladığına değiniyorlar.

“Burjuva devlete ve baskı politikalarına karşı adalet yoksa barış da yok, isyan etmekte haklıyız!”

Eylemler boyunca çoğunlukla gençler gözaltına alındı. Polis eylemcilere karşı orantısız güç kullanmaya devam ediyor. Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise attığı tweetle polisi desteklediğini açıkladı. 

Nanterre’de üniversite öğrencilerinin hazırladığı “Nahel için adalet” yazılı pankart

2023 yılı Fransa için oldukça hareketli bir yıl olarak geçmeye devam ediyor. Öğrenciler de gençlik örgütlerinde mücadele ederek bu hareketliliğin içerisinde yer alıyorlar. Fransa’da emeklilik reformuyla birlikte öğrenci hareketini ele aldığımız önceki yazımızda öğrenci ve gençlik örgütlerinin emeklilik reformuna karşı yapılan eylemlerde etkin bir şekilde mücadele ettiklerinden bahsetmiştik. Emeklilik reformuna karşı yapılan eylemler sendikaların ve örgütlerin öncülüğünde gerçekleşmişken Nahel’in ölümünün ardından yapılan eylemler özellikle göçmen gençlerin öfkelerinin örgütlenmesiyle büyüdü.