Boğaziçi Üniversitesi Bileşenleri Anayasal Haklarına Sahip Çıktı
Boğaziçi Üniversitesi bileşenleri, rektörlük tarafından akademisyenlere gönderilen ve kampüs içerisinde gerçekleşecek her türlü eylemin ‘adli ve idari işlemlere’ tabi olacağı belirtilen yazıya ilişkin açıklama gerçekleştirdi.
Üniversitedeki kayyum yönetimine ve uygulamalarına yönelik akademisyenler,
rektörlük önünde her gün nöbet gerçekleştirmeye öğrenciler ise eylem yapmaya devam ediyor. Buna karşın yönetim de öğrenciler ve akademisyenler üzerindeki baskısını her geçen gün arttırmaya yönelik adımlar atıyor.
Bu adımlardan sonuncusu da dün (1 Haziran) personele ve akademisyenlere gönderilen yazı oldu. Anayasal bir hak olan önceden izin almaksızın silahsız ve barışçıl bir şekilde toplanma ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının yok sayıldığı yazıda şu ifadeler yer alıyor:
“İzin almaksızın basın açıklaması, stant kurma, bildiri dağıtma, çadır kurma, oturma, dikilme ve sair eylemlerin yasak ve suç kapsamında olduğu, üniversitemiz içerisinde güvenlik, esenlik, iç barış ve eğitim öğretim hayatının güvence altına alınması ile idari faaliyetlerin aksamaması adına; söz konusu davranışları sergileyenlerin, mevzuat çerçevesinde, adli ve idari işlemlere konu olacağını bilgilerinizi rica ederim.”
Buna karşın öğrenciler: “Kayyum kadro, iki buçuk yıldır devam eden direnişimizi gösteri ve eylem yasağını bahane edip üniversite bileşenlerini hapis cezasıyla tehdit ederek bitirmeye çalışıyor. Baskılar ve tutuklamalar bizi yıldıramaz!” diyerek sıra arkadaşlarını akademisyenlerin nöbetlerine destek olmaya çağırdılar. Bu çağrının ardından bugün akademisyenler, öğrenciler ve tüm bileşenler rektörlük önünde birlikte gerçekleştirdikleri nöbette bir açıklama yayınladılar. Anayasanın 26. ve 34. Maddeleri ile güvence altına alınan toplanma ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının hatırladığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Boğaziçi Üniversitesi yönetimi anayasanın güvencesi altındaki temel hak ve özgürlüklerimizi ihlal etmekte, bizleri, öğrencilerimizi ve mezunlarımızı alenen tehdit etmektedir. Özgür, özerk, demokratik üniversite mücadelemizden de, temel hak ve özgürlüklerimizden de vazgeçmediğimizi basına ve kamuoyuna saygı ile duyururuz.
Türkiye’de özgür, özerk, demokratik ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar,
Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz.”
*Haber Görseli: Boğaziçi Direnişi