Van’da Üniversiteli LGBTİ+ların Yaşadığı Sorunlar: Mücadele ve Umut
Abdullah Memiş
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde eğitim gören LGBTİ+lar, kampüslerde güvende değil. Özellikle cinsel yönelim ve cinsiyet kimlikleri nedeniyle yaşadıkları ön yargılarla mücadele ediyorlar. Kampüs içerisinde ve dışında sosyal izolasyon, arkadaşlık ve akran ilişkilerinde zorluklar, hatta zaman zaman psikolojik ve fiziksel şiddet vakaları ile yüzleşmek zorunda kalabiliyorlar.
Kampüste bulunan lubunyalara “Kampüste güvende misiniz?” diye sorulduğunda öğrencilerden üniversite yönetiminin ve öğrenci topluluklarının LGBTİ+ların haklarına yönelik farkındalıklarını artırmaları ve onlara yönelik destekleyici politikalar geliştirilmesi gerektiğine dair çağrılar yükseldiğini gördük. Ancak bu yönde atılan adımların gözle görülür olmadığı ve henüz yeterli seviyede olmadığının altı çizildi.
Üniversite için Diyarbakır’dan Van’a gelen bir öğrenci, yaşadığı zorlukları şöyle dile getiriyor:
Maalesef biz lubunyalar her alanda görünürlük açısından sıkıntılarla mücadele ediyoruz. Kampüs, şehrin merkezine göre öğrenciler için daha güvenilir ve kendilerini ait hissettiği bir alandır fakat maalesef lubunya öğrenciler olarak kendimizi güvenilir hissettiğimiz bu alanda bile görünür değiliz.
Öte yandan, öğrenci toplulukları ve bazı sivil toplum kuruluşları, LGBTİ+ların sosyal kabulünü artırmaya yönelik etkinlikler ve farkındalık programları gerçekleştiremediklerini çünkü söz konusu LGBTİ+lar olduğunda kamusal baskılarla karşı karşıya kaldıklarını belirtti.
Yapılan bu tür girişimler, hem LGBTİ+lara destek olma hem de genel toplum içindeki bilinç düzeyini yükseltmeye engel teşkil ediyor.
Van’daki üniversiteli LGBTİ+ bireylerin karşılaştığı zorluklar, sadece eğitim aldıkları şehre ya da üniversiteye özgü değil, genel olarak Türkiye’nin pek çok yerinde benzer sorunlar yaşanıyor. Bu durum, ülke genelinde LGBTİ+ hakları konusunda daha kapsayıcı ve koruyucu yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
LGBTİ+ öğrencilere şehirde özgürce sosyalleşebilecekleri güvenli mekanların olup olmadığı sorulduğunda bir psikoloji öğrencisi şöyle dedi:
Van’da bu konuda bilinçli birkaç mekan bulunuyor. Fakat biz lubunyalar, güvenilir birkaç mekan değil her alanda korkmadan, umudumuzla, kimliğimiz açık bir şekilde gezip dolaşmak istiyoruz.
Van’dan yükselen sesler, sadece yerel bir sorunu değil, aynı zamanda toplumsal bir değişim ihtiyacını işaret ediyor. Üniversite kampüslerinin, her öğrencinin güvenle ve özgürce kendini ifade edebileceği, ayrımcılıktan uzak eğitim yuvaları haline gelmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu süreçte, her bireyin eşit haklara sahip olduğu, çeşitliliğin ve farklılıkların kutlandığı bir toplum yapısına doğru ilerlemenin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.