ÖTK Seçimlerinde OHAL Şartları: “Terörle İltisaklı Olmamak”
17 Ekim 2018’de Yükseköğretim Kurulu tarafından belirsiz bir tarihe ertelendiği duyurulan Öğrenci Temsilcileri Konseyi (ÖTK) seçimleri bu yıl yapılacak. Seçimler, mevzuatta değişiklik yapılmasına duyulan ihtiyaç sebebiyle belirsiz bir tarihe ertelenmişti. 13 Haziran 2019’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren yeni yönetmeliğe göre, seçimler Aralık ayına kadar yapılacak.
Adaylık için yeni şart: Terörle irtibat ve iltisaklı olmamak!
2005 yılında yürürlüğe koyulan yönetmeliğe göre öğrenci temsilciliğine aday olmak için gereken şartlar; ilgili fakülteye/birime kayıtlı olmak, siyasi parti organlarında üye ve görevli olmamak, uzaklaştırmayı gerektiren yüz kızartıcı bir suç işlememiş olmak, ilgili dönemde kayıt dondurmamış olmak olarak açıklanmıştı.
31154 sayılı yeni yönetmelikte aday başvuru şartlarında ise değişikliğe gidildi. Buna göre; öğrenci temsilciliğine aday olmak için aranan şartlara “Terör örgütlerine aidiyeti veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı olmamak” şartı da eklendi.
“İltisak” kavramı OHAL KHK’leri ile tartışmalı olarak hayatımıza girmişti
Yeni yönetmelikte ifade edilen “terör örgütleriyle iltisaklı olmak” ifadesi hukuki dile ve hayatımıza ilk defa OHAL sırasında çıkarılan KHK’ler ile girmişti. İlk kez ortaya koyulduğundan beri çeşitli hukukçular ve hukuk örgütleri tarafından muğlak olması sebebiyle eleştirilen bu ifade hakkında, Anayasa Mahkemesi de değerlendirmeler yapmıştı.
Hukukçular “iltisak” ifadesinin suçta ve cezada kanunilik ilkesini ihlal ettiğini ve “irtibat” ifadesinden farklı olarak hem muğlak hem de çok geniş bir çerçeve çizdiğini söylemesine karşın Anayasa Mahkemesi (AYM) bir kararında “iltisaklı kavramı kavuşan, bitişen, birleşen; irtibatlı kavramı ise bağlantılı anlamına gelmektedir. Anılan kavramlar genel kavram niteliğinde olmakla birlikte bunların belirsiz ve öngörülemez nitelikte olduğu söylenemez. Bu kavramların hukuki niteliği ve objektif anlamı yargı içtihatlarıyla belirlenebilecek durumdadır.” ifadelerine yer vermişti.
Başka bir kararında AYM, “iltisak” ifadesinin muğlaklığına dair “Mahkemeye göre terör örgütleriyle eylem birliği içinde olma fiili somut olaya göre kanuna dayalı olarak idare tarafından belirlenecek ise de, idarenin işlemleri mahkemeler tarafından denetleneceğinden bu fiilin nihai kapsamı yargı organları tarafından belirlenecektir.” şeklinde bir açıklama yaparak, bu kavramın somut içeriğinin idare tarafından belirleneceğini kabul etmişti. Bu durum önce hak ihlallerinin gerçekleşmesine göz yummak, sonra sonucu belirsiz bir denetim yoluna gitmek biçiminde yorumlanarak eleştirilmişti.
Aday öğrencilerden adli sicil kaydı istenecek
Önceki yönetmelikte “Yükseköğretim kurumlarından uzaklaştırılmasını gerektiren yüz kızartıcı suç işlememiş olması” şeklinde düzenlenen şart da ağırlaştırılarak “Yüz kızartıcı suçlardan dolayı adli sicil kaydı bulunmaması” ve “Uyarma cezası dışında disiplin cezası almamış olması” biçiminde değiştirildi. Zaten halihazırda anti-demokratik şartlar içeren yönetmelikte yapılan bu değişikliklerle örneğin üniversite içerisinde bir toplantı gerçekleştirmesi sebebiyle öğrencilerin aday olması engellenebilecek.
Milletvekili olunabiliyor ancak öğrenci temsilcisi olunamıyor
Yapılan değişiklikler bunlarla sınırlı değil. Yeni yönetmeliğe göre, bir öğrencinin başkan adayı olabilmesi için, not ortalamasının 4 üzerinden en az 2,75 veya 100 üzerinden en az 70 olması gerekiyor.
Önceki yönetmelikte bulunmayan bir şart daha eklenerek adayların en az 2. sınıf olması gerektiği de yeni yönetmelikte yer alıyor. Son yapılan anayasa değişikliği referandumunda milletvekili seçilme yeterliliği şartlarından biri olan yaş sınırı düzenlemesi 18 yaşına düşürülmüştü. Yeni yönetmeliğe göre 18 yaşında bir genç, milletvekili seçilebiliyor ancak öğrenci temsilcisi veya öğrenci konseyi başkanlığına aday dahi olamıyor.