Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yürüttüğü kamu binalarında deprem dayanımı ve enerji verimliliği projesi kapsamına İstanbul Teknik Üniversitesi’ne (İTÜ) bağlı Vadi Erkek Yurtları da dahil edildi. Projenin amacı, yapılan tanıtımlara göre “enerji kullanımı bakımından verimsiz olan ve deprem riski yüksek olan kamu binalarının depreme karşı güçlendirilmesi ve enerji verimliliği sağlanması” ancak yurtlarda kalan öğrencilere ne olacağı ifade edilmiyor.

İTÜ yönetimi proje kapsamına alınan yurtlarda kalan öğrencilerle ilgili bir karara vardı. Öğrencileri 21 kişilik odalara yerleştirmeye çalışan yönetime öğrencilerden gelen tepki büyük. 2022 yılında Dünya Bankası’ndan projeyle ilgili 265 milyon dolar fon alınacağı bilinirken, öğrencilerin barınması için hiçbir insani çözüm geliştirilmemesi eleştiriliyor.

Barınamıyoruz Hareketi’nden Ebru Gürsoy’a, yeni dönemin başında karşımıza çıkan bu İTÜ’deki 21 kişilik odaları ve barınma sorununu sorduk.

“Şu an İstanbul’da birçok KYK Yurdu deprem güçlendirmesi sebebiyle geçici süreliğine kapanıyor, inşaat durumuna giriyor ancak hangi yurt bu şartlar içine girerse girsin öğrencinin mağduriyetini azaltacak hiçbir çözüm geliştirilmiyor.” diyen Gürsoy, deprem güçlendirmenin elzem olduğunu ancak öğrencileri mağdur etmeyecek bir çözüm için yönetimin aylarca süresi olduğuna dikkat çekiyor.

“Şu an İstanbul Teknik Üniversitesi’nde de bu durumun aynısı yaşanıyor. Vadi Yurtlarının güçlendirilmesi depreme karşı bir önlem sebebiyle elzemdi. Ancak bu aylardır planlaması yapılan bir durumken bu süreçte zaten yıllardır öğrencilerinin barınma problemini gidermek üzerine çalışma yürütmeyen İTÜ, bu problemlere bir yenisini de eklemiş bulundu. Öğrendik ki, rektörlük konutlarında 21 kişilik ranzalı, daracık “uyuma alanları” oluşturulmuş. Bu şaşkınlık yaratan olay planlanabiliyor çünkü öğrencilere kafasını sokacak bir yeri olsun yeter gözüyle bakılıyor. Yapılan bu planlamanın gerçekleşmemesi, nitelikli çözümler üretilmesi için elimizden geleni yapacağız.”