IMG_3967-3

Strasbourg ve Brüksel Çalışma Gezisi Tamamlandı

Avrupa’nın önde gelen hak savunucuları ve uluslararası sivil toplum örgütleriyle görüştüğümüz ve Avrupa Konseyi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini gezdiğimiz çalışma gezisini, 10 öğrencinin katılımıyla 28 Kasım-3 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirdik.

Geziden önce yaptığımız açık çağrıyla kampüslerinde çeşitli alanlarda mücadele eden aktivist öğrencileri geziye başvurmaya davet ettik . Bağımsız bir değerlendirme kurulunun başvuruları incelediği gezimize 10 öğrenci seçildi. Dernek Direktörümüz Berna Akkızal ile önce Strazburg sonrasında da Brüksel’e gittiğimiz gezimize Alican Nazik, Can Bodrumlu, Elif Cansu Gümüşpala, Esma Demiryürek, Esra Demirel, Tutku Demirtaş, Ufuk Aydın, Uğur Yıldırım, Rozerin Korkmaz ve Zeynep Günhan katıldı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Atilla Nalbant

Öğrenci arkadaşlarımızla çalışma gezisinin ilk durağı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeydik ve Atilla Nalbant ile görüştük. Atilla Nalbant’tan mahkemenin işleyişiyle ilgili bir sunum dinledik ve sorularımızı yönelttik.

Uğur: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi görüşmesi temelde işleyişin nasıl gerçekleştiğini çok güzel aktardı. Politika yapmak isteyenler, politik alana dahil olmak isteyenler için hukukun politikadan nasıl ayrıldığını, hukukun sınırlarının neler olduğunu gösteren bir oturumdu. Bu oturum sonrasında politik alan ile hukuki alan arasındaki ayrışmayı, belki “gerilimi” görmek hukukun nasıl kullanılabileceği veya hukuka dair nasıl dönüşümlerin politik alanın konusu olduğunu sorguladığım bir alan açtı.

Rozerin: Türkiye’den bir aktivist olarak katıldığım bu gezide Avrupa’daki resmi kurumların ve sivil toplum örgütlerinin aktivizme neden ve hangi yöntemlerle yaklaştıklarına dair fikir edindim. Haksızlık yaşadığımız konuları legal alanlarda kendi ülkemizin sınırlarında nasıl çözebileceğimizi, çözemediğimiz zamanlarda bunu nasıl AİHM’e taşıyabileceğimizi öğrendim. Aynı zamanda hem sivil toplum örgütleri açısından hem de resmi kurumlar açısından çalışmaların örgütlü, bağımsız, süreklilik oluşturarak ve kısmî konfederal/şemsiye şeklinde çoğu şeyin yürütülmesinin daha verimli olduğunu bu açıdan da görmüş oldum.

Avrupa Konseyi

Gezimizin ikinci durağı Avrupa Konseyi oldu. Yaklaşık iki saat süren program esnasında Avrupa Konseyini dolaştık, Genel Kurul salonunu ziyaret ettik ve Konseyin tarihi ve önemine önemine dair bir derse katılma imkanı elde ettik.

Elif Cansu: Council of Europe, European Court of Human Rights gezileri daha önce arkadaşlarımla düşünüp tartıştığım bazı konseptlerin kafamda oturmasını sağladı. Öncesinde bu kurumlar ulaşılabilirliği uzak ve soyut geliyordu; fakat şu an biraz daha somutlaştılar. Oradaki çalışanlarla konuşmak ve yöneltilen sorulara verdikleri cevaplar Avrupa-Türkiye ilişkilerine dair bana çok şey öğretti.

European Implementation Network

Strazburg’daki son toplantımız AİHM kararlarının uygulanması için yaptıkları çalışmaları dinleme imkanı bulduğumuz European Implementation Network ile oldu. Türkiye’den takip ettikleri kararlar üzerine de konuşma fırsatı bulduk.

Esma: Gezide yaptığımız görüşmeler sırasında dikkatımı sık sık çeken bir konu; hak ve özgürlüklere, eşitliğe ve demokrasiye dair düzenlemelerin teorik açıdan göze oldukça güzel gözükmesi; ama bunların uygulamaya yansımalarının özellikle politik ve ekonomik nedenlerden ötürü sınırlanmasıydı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği kararların bir kısmının uygulanmaması ve hak ihlallerinin devamı söz konusuyken European Implementation Network’ün kararların uygulanmasına yönelik çalışmalarını daha gerçekçi, çözüm odaklı ve fark yaratabilir buldum.

Can: Özellikle European Implementation Network’le olan toplantımız ilgi çekiciydi. Gezi boyunca Avrupa’da uzun yıllar süren emekler sonucunda kurulan kurumların  özellikle yükselen popülizm ile uluslararası arenada yaşadığı krizlerin nasıl çözülebileceğine dair sürdürdüğümüz uzun tartışmalara oldukça katkı sağladığını düşünüyorum. EIN bu konuda AİHM’in aldığı kararla sonrası ulusal tabakada sivil toplumun neler yapabileceğine dair fikirler verdiği için de bana oldukça faydalı geldi. 

Avrupa Parlamenteri Sergey Lagodinsky

Çalışma gezimizin devamında Brüksel’deyiz. İlk olarak Avrupa Parlamenteri Sergey Lagodinsky ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini konuştuk. Sergey Lagodinsky öğrencilerin sorularını yanıtladı.

Elif Cansu: Sergey Lagodinsky ve Nacho Sánchez Amor’la görüşmek oldukça vizyon açıcıydı. Daha önce canlı olarak yabancı ve siyasi görevleri olan birisinin Türkiye hakkında olan görüşlerini ve çalışmalarını dinlememiştim. Bu bireylerin, temsil ettikleri değerlerle birlikte tartışmaları ve söylediklerimizi değerlendirmeleri çok geliştirici bir deneyimdi.

Avrupa Parlamenteri Nacho SÁNCHEZ AMOR

Brüksel’de devam eden gezimizde Avrupa Parlamenteri Nacho Sánchez Amor ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede özellikle AB Delegasyonu ile yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi aldık. Çalışmalarının büyük bir çoğunluğunu Türkiye’ye ayıran Amor ile Avrupa Birliği ilişkilerinin geleceği üzerine sohbet etme fırsatı bulduk.

Uğur: Avrupa Birliği vekilleri ile görüşmeler gerçekçi görüşmelerdi. İki vekil ile olan görüşmelerden de anladığım şu idi: Türkiye’de net bir AB yanlısı olma durumu yok, politik alanda da halkta da. Bu eksik nedeniyle AB üzerinden gelebilecek herhangi bir etki “dış güçler” olarak algılanarak meşruiyetlerini kaybedeceklerdir. “AB neden sessiz?” sorusunu görece cevaplayan görüşmelerdi. Bunun yanında AB içi işleyişteki çokluğu görmek de güzeldi. Türkiye hakkında Avrupa’dan devlet başkanları ve başbakanlar düzeyinde gözlemlediğimiz “Türkiye AB’nin parçası değil ve olmayacak” tipi söylemlerin tamamen karar verilmiş bir kensensus değil, Avrupa içinden de muhalefet gören bir pozisyon olduğunu ve hala AB uyum sürecini devam ettirmeyi uman/bunun için çalışan vekilleri görmek önemliydi. Türkiye’ye dair gerçekçi bir yaklaşım çizildiğini, kafamdaki soruların cevaplandığını düşündüm.

European Youth Forum (Avrupa Gençlik Forumu)

Covid-19 koşullarından ötürü çevrimiçi bir şekilde gerçekleştirdiğimiz bu toplantıda Avrupa Gençlik Forumu ile görüştük. Dünya çapında çalışmalar yürüten Avrupa Gençlik forumundan temsilcilerden forumun yapısı ve çalışma alanları hakkında bilgi aldık.

Elif Cansu: European Implementation Network, European Youth Forum, ILGA, European Endowment for Democracy’yle olan görüşmelerimiz hem çok bilgilendirici hem de destekleyiciydi. Burada konuşulanlar bana kesinlikle çok içten ve gerçekçi geldi. Bizim dertlerimize hakim ve bu sorunların ne olduğunu anlayan, ya da anlamaya çalışan insanlardı bana kalırsa. Kendi aktivizm görüşüme en çok şey kattığım, ve yalnız hissetmediğim toplantılar bunlar oldu.

Esra: European Youth Forum dünyanın her yerinde kırılgan bir grup olan; fakat sayıca önemli bir hacme sahip olan gençlerin hayatlarını iyileştirmek için kurulmuş bir çatı organizasyon olması nedeniyle çok önemli olduğunu düşündüğüm bir çalışma. Gençlerin hakları uluslararası anlaşmalar veya anayasal maddeler ile korunmazken bu koşulları iyileştirme şiarı ile toplanmış bir STK çok değerli.

The International Lesbian, Gay, Bisexual, Trans and Intersex Association-Europe (ILGA-Europe)

Brüksel’deki bir sonraki görüşmemiz Avrupa’nın önde gelen LGBTİ+ hakları üzerine çalışan örgütü  ILGA-Europe temsilcileri ile oldu. Çalışma alanları ve Türkiye’de yürüttükleri kampanyalar üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.

Zeynep: ILGA ile görüşmemizde uluslararası LGBTİQ+ dayanışması hakkında öznelerden bilgi aldık ve benim için güçlendirici bir deneyimdi. Türkiye dışındaki kuir hareketin nasıl bir yol izlediğini artık kafamda daha iyi canlandırabiliyorum. Geziden yeni sorular ve kendi hareket alanım içinde yeni fikirlerle döndüğümü söyleyebilirim.

Rozerin: İşlevsel bir sivil toplum örgütünün nasıl olabileceği konusunda bilgiye İLGA’nın işlevselliği sayesinde eriştim ve bu durumun kendi Türkiye örgütlenmelerimde faydası olacağına eminim. Bu kurumların birçok iyi yanını görmekle beraber, eksik bulduğumuz yanları dile getirme imkanı sağlandığı için Sivil Alan Araştırmaları Derneği’ne teşekkür ederim.

European Endowment for Democracy (EED) Temsilcisi Andrea Karlsson

Gezimizin son toplantısı European Endowment for Democracy (EED) temsilcisi Andrea Karlsson ile gerçekleştirdik.Türkiye’de yürüttükleri kampanyalardan örnekler ve fon olanakları üzerine konuştuk.

Alican: Gezinin üçüncü gününde Avrupa Parlementosu üyesi Sergey Lagodinsky ve son günde ILGA ve EED ile görüşmek ufuk açıcı olduğu kadar Avrupa merkezli oluşumlarının istedikleri takdirde “dışarıya” bir katkıda bulunabileceklerini göstermiş oldu. Üç görüşme de Türkiye’deki azınlıklar için umut vadeden sözlerle sonuçlandığı için bütünleşik hak savunuculuğunun geleceğinin parlak olduğunu gördüm.

Ufuk: Yaptığımız çalışma gezisi, öncelikle Avrupa’daki resmi kurum ve sivil toplum kuruluşlarının hangi motivasyon ve yöntemlerle çalıştığını daha iyi anlamama vesile oldu. Siyaset ve sivil toplum ağının temel olarak aldığı Avrupa değerleri bir yandan uzlaşmacı, müzakereci politik duruşu sağlamlaştırırken diğer yandan çok kültürlü yapının kendi içinde çatışmasını engelliyor ve oluşumun köklerine duyulan saygı da sistemi işler kılıyor. Son zamanlarda Avrupa değerlerinden uzaklaşma eleştirisiyle karşılaşsalar, göçmen ve mülteci krizlerini bu değerlerle çözmeye yanaşmasalar da, gezi sırasında şahit olduğum sistem; bana Avrupa’nın, sorunları müzakere ederek, bunun işlevsiz kaldığı noktalarda da sivil toplum kuruluşlarını devreye sokarak çözüme ulaşabilecek kapasitelerinin olduğunu gösterdiler. Neredeyse sistemin bir bütünen işlevsiz kaldığı, müzakerenin, uzlaşma kültürünün yok olduğu, yaşama hakkı, adil yargılanma hakkı, basın ve ifade özgürlüğü gibi temel alanlarda dahi yurttaşların -bilhassa LGBTİ+, kadın ve farklı etnik aidiyete sahip olanların- kendilerini güvende hissedemediği günümüz Türkiyesi açısından sistemin Avrupa değerlerine entegre edilmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım. Bu temeller üzerine oturtacağımız bir sistem kurmayı başarabilirsek ona kendi rengimizi verebiliriz, vermeliyiz de. Bu inancı tazelemeye yardımcı olduğu için Sivil Alan Araştırmaları Derneğine çok teşekkür ediyorum.

Bu çalışma gezisini mümkün kılan tüm görüşmecilerimize ve geziye katılan aktivist öğrenci arkadaşlarımıza çok teşekkür ederiz!

tr_TRTurkish
tr_TRTurkish