Öğrencilerin Demokratik Haklarından Biri Olan ÖTK Seçimlerinde Bu Sene Neler Yaşanıyor?
Ezgi Sevinç
Üniversitelerde bu dönem Öğrenci Temsilcileri Konseyi (ÖTK) seçimleri Kasım-Aralık ayları boyunca yapıldı veya yapılacak. 17 Ekim 2018’de Yükseköğretim Kurulu(YÖK) tarafından ÖTK seçimleri belirsiz bir tarihe ertelenmiş ve geçtiğimiz sene mevzuatta yapılan değişikle birlikte seçimlerin tekrar yapılabileceği duyurulmuştu.
Bu çağrılara karşın ÖTK seçimlerinde anti-demokratik yöntemlerle ve tepeden inme kararlarla, öğrencilerin demokratik haklarını kullanmasını engellemeye yönelik olaylar yaşandı. Hacettepe ve YTÜ’de yaşananlar da bunlara birer örnek.
Yıldız Teknik Üniversitesi ÖTK Seçimleri
Geçtiğimiz hafta Yıldız Teknik Üniversitesinde ÖTK seçimleri için aday olmak isteyen bir öğrencinin kendisini ülkücü olarak tanıtan kişiler tarafından tehdit ve darp edilmeye çalışılması ve ÖTK seçimleri hakkında YTÜ öğrencisi Hazan ile görüştük.
Hazan, sürecin üniversite yönetimi tarafından sessiz sedasız bir şekilde başlatıldığını ve böylece yönetimin “demokratik ve aktif değil biçimsel ve işlevsiz bir öğrenci konseyi oluşturmak dışında bir derdi olmadığını” belli ettiğini ifade etti. Üzerine yaşanan bu şiddet olayının akabinde ise görgü tanıklarıyla birlikte şikayette bulunulduğunu ve yaklaşık 30 öğrenci kulübünün bu olaya tepki göstererek disiplin soruşturması açılmasını talep ettikleri bir metin yayınladıklarını; ancak üniversite yönetiminden henüz resmi bir açıklama gelmediğini aktardı.
Yönetime göre okulda siyasi faaliyette bulunmak yasak ancak hükümet ile ilişkili olanlar hariç!
Hazan ayrıca, okul yönetiminin sürekli “okulda siyasi bir faaliyette” bulunmanın yasak olduğunu belirttiğini ancak bu siyasi yasağın hükümet ile ilişkide olanları haricinde tuttuğunu; esasında öğrencilerin kendi gerçek sorun ve talepleri için harekete geçmesine engel olmak üzere icat edildiğini söyledi. Bunu, okulun ilk haftası YTÜ öğrencisi bile olmayan AKP Gençlik Kollarından bir grubun stant açmasıyla, bugün ise MHP’nin Gençlik Kollarına mensup birkaç kişi tarafından okulda bir öğrenciyi darp ve tehdit etme cüretini gösterebilmesiyle ve bu kişilerin güvenliklerle kol kola gezmesiyle çok açık bir şekilde görebildiklerini belirtti.
Öğrenci temsilciliği öğrenciler olarak üniversitenin karar mekanizmalarının birer parçası olmayı zorlayabileceğimiz önemli bir araç.
Hazan’a öğrenci temsilciliği seçimleri hakkındaki düşüncelerini sorduğumuzda ise, tüm yaşananlara rağmen umudunu koruduğunu söyleyerek düşüncelerini açıkladı:
“Öğrenciler üniversitelerin en fazla nüfuslu bileşenlerinden biridir. Buna rağmen YTÜ yönetimi de dahil olmak üzere genel olarak üniversite yönetimleri biz öğrencilere sormadan, bizim sorun ve taleplerimizi, istek ve ihtiyaçlarımızı görmezden gelerek kararlar alıyor. Dolayısıyla her ne kadar okul yönetimleri etkisiz kılmaya çalışsa da bizzat bizim öğrenci temsilciliklerine daha fazla sahip çıkarak onu demokratik ve işlevli bir hale getirebileceğimizi düşünüyorum. Bence öğrenci temsilciliği her sınıfta ve bölümde farklılaşan sorunlara karşı yan yana gelmemizi kolaylaştıran, taleplerimizi yekpare bir şekilde ifade etmenin ve öğrenciler olarak üniversitenin karar mekanizmalarının birer parçası olmayı zorlayabileceğimiz önemli bir araç.”
Hacettepe Üniversitesi ÖTK Seçimleri: “Alfabe İrademizden Büyük Sayıldı!”
Hacettepe Üniversitesi ÖTK seçimlerinde de pek çok ihlal yaşandı. Fakülteler, üniversitenin yayınladığı seçim tarihlerine uymadı. Pek çok fakültede seçimler saatlik duyurularla yayınlandı. Bununla birlikte binlerce öğrencinin oy kullanarak seçtiği fakülte temsilcileri tarafından seçilecek olan Öğrenci Konseyi Temsilcisi, fakültelerin baş harflerinin sırasına göre belirlendi.
ÖTK seçimlerine dair süreci konuşabilmek için Hacettepe Üniversitesinden bir öğrenciye ulaştık. Sınıf ve fakülte temsilciliklerinin görece daha demokratik seçildiğini ancak burada da erken seçim tarihleri ile bir oldu bitti durumu yaratılmasına karşın öğrencilerin nispeten bu uygulamaların önüne geçmeye çalıştığını söyledi. Ancak son kertede okulu temsil edecek ve normalde fakülte temsilcileri arasından seçilmesi gereken öğrenci temsilcisinin “YÖK’ün daha önce olmasını istediği şekilde seçildiğini” belirtti. Yani üniversitedeki konservatuvar bölümünün adının Ankara Devlet Konservatuvarı olmasından dolayı oranın fakülte temsilcisinin okulun temsilcisi olarak atandığını açıkladı. Bu iradelerinin hiçe sayıldığı duruma karşı Hacettepe Üniversitesi toplulukları ve kulüpleri olarak ortak bir bildiri yazdıklarını ve “alfabenin iradelerinden büyük sayıldığı bu uygulamanın karşısında olduklarını belirttiklerini” söyledi.