EdG53tlWsAExH_J-1

Yirmi Beş Günde Geri Çekilen Karar: Psikoloji Öğrencileri Kazandı

12 Temmuz 2020’de, sosyal medyada yayılan görsellerle İstanbul Üniversitesinde açık ve uzaktan eğitim kapsamında psikoloji bölümü açıldığı öğrenildi. Önce kararın gerçek olduğundan şüphe edilse de, teyit edilmesinin ardından psikologlar ve psikoloji öğrencileri sosyal medyada tepki göstermeye başladı.

13 Temmuz’da Türk Psikologlar Derneği, “Açık Öğretimde Psikoloji Olmaz” isimli bir bildiri yayınlayarak, alınan karara tepki gösterdi. Ayrıca psikoloji alanında çalışan bütün kişi ve kurumlarla birlikte, psikoloji öğrencileri ve akademisyenleri bu karara karşı beraber mücadele etmeye çağırdı. Bu çağrının ardından sosyal medyada #PsikolojideAçıkÖğretimOlamaz etiketiyle bir sosyal medya eylemi yapıldı.

Meslek örgütleri ve alanda çalışan psikologlar bu kararın halk sağlığı için bir tehdit oluşturduğunu, psikoloji biliminin açık öğretim ile öğrenmeye uygun bir alan olmadığını, bir sınıfta ve akademisyenlerle öğrenciler arasındaki etkileşime dayanarak öğrenilebildiğini anlattı. Başta psikoloji öğrencileri olmak üzere çok sayıda öğrenci, bu kararın öğrenildiği günden beri sosyal medyayı çok etkin kullanarak, psikolojinin neden açık öğretim kapsamına alınamayacağını anlattı ve kararın geri çekilmesini talep etti.

Öğrencilerin öfkesi, neşesi, kararlılığı

Ortak mücadele çağrısına psikoloji öğrencileri ve psikoloji alanında çalışma yürüten öğrenci kulüp ve toplulukları da katıldı. Öğrenciler sosyal medyada kullanıcı adlarının yanına “Örgün Psikolog” ve “Diplomalı” gibi ibareler ekledi. Açık öğretimden mezun olması halinde psikolojik danışmanlık verebilecek kişilerin durumunu mizahi bir dille anlattı. Öğrenci kulüpleri, kararın geri çekilmesi talebini yaygınlaştırmak üzere bildiriler yayınladı ve herkesi psikoloji öğrencilerine ses olmaya çağırdı. Akademisyenler de ilgili makamlara sunulmak üzere örnek bir dilekçe hazırlayarak, bütün psikoloji bölümlerini imzacı olmaya çağırdı.

“Güzin abla değil; psikoloğuz”

Sosyal medyada tepkiler her gün bir hashtag eylemiyle sürdürülürken, 16 Temmuz 2020’de İstanbul Üniversitesi önünde de sosyal mesafeyi koruyarak mesleki dayanışmayla eylemler ve basın açıklamaları yapıldı. Öğrenciler “Güzin abla değil; psikoloğuz” ve “Psikolojide Açık Öğretime Hayır” gibi dövizler açarak şunları söyledi: “Bizlerin ter dökerek ürettiği bilim ayaklar altına alınıyor. Bizim üzerimizden para kazanan rektörlerle geçinemiyoruz! Psikoloji eğitimi örgün öğretim dışına alınamaz. Bilgisayar başında test çözülerek toplum için bilim üretilemez” 

Öğrenciler, meslek yasasının çıkarılması ve başta uygulamalı dersler olmak üzere, eğitimin içeriğinin geliştirilmesi gibi taleplerini de sıralayarak psikoloji bölümünün açık öğretim bünyesine alınması kararını protesto etti.

Öğrenciler kazandı: “YÖK’lerden gelen bir karar vardır”

Öğrencilerin protestolar sırasında, psikolojinin açık öğretime alınmasına dair kararın üniversite bileşenlerine sorulmadan ve hatta öğrencilerin itirazlarına rağmen açılmasına karşı “YÖK’lerden gelen bir karar vardır” dövizi açmıştı. Nihayetinde, sosyal medyada ve sokakta sürdürülen eylemler ve ortak mücadeleyle geri adım attırıldı. İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Twitter’dan yaptığı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, YÖK’e psikolojinin açık öğretime alınmasına ilişkin olumsuz görüş bildirdi. Kazanıma rağmen, öğrencilerin protestolarda dile getirdiği, -geri dönülse dahi- bu hatalı kararın alınmasına sebep olan demokratik mekanizmaların eksiği hala sürüyor.

Mücadeleye devam: “Meslek yasası çıkarılsın!”

Psikologların ve psikoloji öğrencilerinin en temel sorunlarından biri de alanın henüz bir meslek yasası olmaması. Meslek yasasının eksikliği sahte psikologlarla mücadele edilmesine ve alanda çalışan insanlarla meslek örgütlerinin haklarının tariflenip korunmasına engel oluyor. Geçtiğimiz yirmi beş günde, psikoloji alanına dair önemli bir kazanım elde eden psikolog ve psikoloji öğrencileri, meslek yasasıyla ilgili eksikliği hatırlatarak “mücadeleye devam” diyor.

tr_TRTurkish
tr_TRTurkish