Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde faaliyet gösteren Doğa Dostu Topluluğu (DODOAYBÜ), hayvan hakları ve çevre mücadelesi konusundaki çabalarıyla tanınıyordu. Ancak, üniversite yönetimi tarafından topluluk alanlarının yıkılması, faaliyetlerinin engellenmesi ve sonunda topluluğun kapatılması, öğrenciler ve hayvan hakları savunucuları arasında büyük bir tepkiye yol açtı.

Hayvanların Yaşam Hakkı İçin Mücadele Ediyorlardı

DODOAYBÜ, kampüs içerisindeki sokak hayvanları için yaşam alanları kuruyor, hasta hayvanları tedavi ettiriyor, aşılatıyor, kısırlaştırıyor ve düzenli olarak beslenmelerini sağlıyordu. 

Ancak, üniversite yönetimi, bu çabaları desteklemek yerine baskı politikalarını devreye soktu. İlk olarak, topluluğun kampüsteki hayvanlar için oluşturduğu yaşam alanı dozerle yıkıldı. Yavru ve hasta hayvanlar soğuk hava koşullarında yaşam mücadelesi verirken, topluluk üyeleri hayvanların hayatını kurtarmak için gece gündüz çalıştı.

Yasaklar ve Baskıların Ardı Arkası Kesilmiyor

Üniversite yönetimi, hayvanların beslenmesini dahi engelleyecek kararlar aldı. Öğrencilerin yemekhaneden yemek artıkları toplayarak hayvanları beslemesi yasaklandı. Daha da ileri gidilerek, kampüse köpek maması sokulması bile yasaklandı. Bu yasaklara uymayan yemekhane personeli ise işten atılma tehdidiyle karşı karşıya kaldı.

Topluluğun kurucularından biri mezun olduğu için  üniversiteye girmesi yasaklanarak, gözaltına alındı. En son olarak, üniversite yönetimi topluluğun faaliyetlerini tamamen durdurdu ve topluluğu kapatma kararı aldı.

“Burada Bir Tek Köpek Bile Bırakmayacağım”

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Ali Cengiz Köseoğlu’nun hayvanlara ve topluluğa yönelik tutumu büyük tepki çekiyor. Köseoğlu’nun “Burada bir tek köpek bile bırakmayacağım” dediği ifade edilirken öğrenciler hem hayvanların yaşam hakları için hem de kendi sivil alanlarını korumak için mücadele etmeye devam ediyor.

Topluluğun Kapatılmasına Tepki Yağıyor

Hayvan hakları savunucuları, topluluk üyelerine destek vermek için bir araya geldi. Öğrenciler, “Hayvanların yaşam hakkı için mücadelemiz sürecek. Kayyum yönetimi ve baskılar karşısında geri adım atmayacağız” diyerek kampüsteki baskılara karşı tepkilerini dile getirdiler.

Sivil Toplum ve Yetkililere Çağrı

Doğa Dostu Topluluğu’na yönelik bu baskılar, sivil alanın giderek daraltıldığını ve hayvan hakları mücadelesinin dahi engellenmeye çalışıldığını gözler önüne seriyor. Bu durum, sadece üniversite öğrencilerinin değil, tüm toplumun yaşam hakkı ve çevre mücadelesi için bir tehdit oluşturuyor.

Sivil toplum kuruluşları ve hayvan hakları savunucuları, üniversite yönetimine ve yetkililere sesleniyor:

• Kampüsteki hayvanların yaşam hakkını tanıyın.
• Öğrencilerin haklarını ihlal etmeyi bırakın.
• Doğa Dostu Topluluğu üzerindeki baskılara ve hukuksuz kararlara son verin.

Anayasa Mahkemesi’ne de çağrıda bulunan hak savunucuları, hayvan haklarını ve yaşam savunucularını hedef alan yasaların iptal edilmesini talep ediyor.

Bu baskılar karşısında DODOAYBÜ öğrencilerinin kararlı duruşu, kampüslerde sivil alan mücadelesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. “Tüm türler özgürleşene kadar mücadelemiz sürecek” diyen öğrenciler, doğa ve hayvan hakları için mücadele etmeye devam edeceklerini belirtiyorlar.