8 Mart 2017’de, Dünya Kadınlar Günü sebebiyle Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsünde stant açan ve etkinlik düzenleyen kadınlara, bir grup erkek saldırmıştı. 3 yıldır süren soruşturmanın sonucunda saldırganlar hakkında takipsizlik kararı verildi.

Kadın öğrencilere bıçaklarla ve tekbir getirerek saldıran erkekler, bazı kadın öğrencileri de yaralamıştı. Ancak soruşturma sırasında, gözaltına alınan 8 erkek saldırgan da kadın öğrencilerin kendilerine zarar verdiğini iddia ederek şikayetçi oldu. Gözaltına alınan saldırganların Bilgi Üniversitesinde dahi öğrenci olmadıkları, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve Haliç Üniversitesinden gelerek saldırıyı gerçekleştirdikleri anlaşıldı.

İstanbul Ticaret Üniversitesi ve Haliç Üniversitesinde de saldırganlar hakkında disiplin soruşturması yürütüldü. Saldırganlar, uzaklaştırma cezası almalarına karşın yürütmeyi durdurma kararı alarak öğrenimlerine devam etti.

“Fiilin gerçekleştiğine dair delil bulunamadı”

Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’ın haberine göre; 26 Kasım 2020′de tamamlanan soruşturma nihayetinde saldırıyı gerçekleştiren 8 erkek ve onların şikayetçi olduğu 15 kadın öğrenci hakkında takipsizlik kararı verildi. İlgili kararda “müşteki ve şüphelilerin birbirlerini yaralayacak şekilde suç teşkil eden fiili gerçekleştirdiklerini gösterir delil bulunmadığı” belirtildi. 

Saldırının gerçekleştiği anlar cep telefonu kamerasıyla kaydedilmiş ve kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı.

Kadın öğrenciler ne demişti?

Medya ve İletişim Sistemleri 4’üncü sınıf öğrencisi İrem Esmer, yaşanan saldırıyı şöyle anlatmıştı: “Bugün Bilgi Üniversitesinde 8 Mart etkinliğimiz vardı. 20 kişilik bir grup gördük. Masamız vardı. Masamızı devirdiler. Tekbir getirerek bize saldırdılar. Yaşanan kargaşada ben yere düştüm. Yüzüme tekme geldi. Her sene yaptığımız gibi bu sene de standımızı açmıştık. 8 Mart’ı kutlarken bir anda böyle bir şeyle karşılaştık. Okul öğrencisi olmayan grup turnikelerden atlayarak içeri girmiş. Yüzleri kapalıydı.”