Kulüp Masalarından Online Toplantılara: Dayanışma Dolu Bir “Merhaba!”
Osman Gönülveren
Birçok üniversite güz döneminin online olarak gerçekleştirileceği 2020-2021 eğitim yılına başladı. Bu eğitim yılı da öğrenciler için her yıl olduğu gibi ders seçme ve ders programı ayarlama telaşıyla başladı. Derslerin başlamasıyla de beraber öğrenciler güz dönemi maratonuna girdi.
Üniversitelerin açılmasına rağmen güz dönemi başlangıcı alışılmışın dışında gerçekleşti. Diğer güz dönemlerinden farklı olarak öğrenciler kampüsleri keşfedemedi ve kulüpler masalarını açamadı. Kısacası öğrencilerin yeni yıl yeni dönem heyecanı, Covid-19 salgını kapsamında alınan tedbirler nedeniyle üniversite içerisinde yaşanamadı. Fakat birçok öğrenci örgütlenmesi bu dönemdeki düzene ayak uydurdu. Mesela ODTÜ öğrenci toplulukları, ODTÜ’ye yeni gelen arkadaşlarına online bir oryantasyon düzenleyerek kendilerini tanıttı, gerçekleştirdikleri ve yapacakları etkinlikleri anlattı. Bunun yanı sıra kampüslerde fiziki olarak bulunamamayı engel olarak görmeyen birçok öğrenci örgütlenmesi de, üniversiteyi yeni kazanan öğrencilere dayanışma dolu bir “Merhaba!” dedi. Yeni öğrencilerin kendilerini yalnız hissetmemeleri için destek mesajı gönderen örgütlenmeler, yeni gelen öğrencilerin heyecanına ortak oldu.
Biz de, Sivil Alan Araştırmaları Derneği olarak, yaşanan bu dayanışmanın heyecanı içerisinde yeni öğrencilere “Merhaba!” diyen üniversite kulüp ve topluluklarını, hazırladığımız videomuzda paylaşmıştık. Ardından da yeni öğrencilerle iletişime geçen ve onlarla dayanışma içinde olan bazı öğrenci kulüp ve toplulukları ile konuştuk. Bu dayanışma sürecinin nasıl işlediğini, nasıl organize olduklarını ve öğrencilerden ne gibi dönüşler aldıklarını sorduk.
Hoşgeldiniz mesajı gönderen resmi öğrenci kulüplerinden biri olan Bilkent Kadın Çalışmaları Topluluğu ile konuştuk. Kulüp, dayanışma sürecinde nasıl organize olduklarını sorduğumuzda süreci şu şekilde özetledi: “Hedefimiz üniversiteye bu sene başlayan öğrencileri aktif bir şekilde dayanışma içerisine dahil etmekti. Bunun için yeni girişli öğrencilerle eski girişli öğrencileri bir araya getirebileceğimiz ve birbirimizi tanıyabileceğimiz bir etkinlik düzenlemeye karar verdik. ‘Meet and Greet’ adı altında Zoom üzerinden online bir tanışma toplantısı düzenledik.” Kampüste halihazırda aktif olduklarını belirten kulüp, tanıtım toplantısında yönetim kurulunu, gerçekleştirdikleri ve bu yıl için plandıkları etkinlikleri anlattıkları bir sunumu paylaştıklarını söylüyor.
Bilkent Kadın Çalışmaları Topluluğu, bu yılın etkinlik haritasının yeni gelen öğrencilerle paylaşıldığını ve birlikte neler yapılabileceğini konuştuklarını aktarıyor. Olumlu ve istekli geri dönüşler sonrasında etkinlik planlarına eklemeler yaptığını belirten ekip, bu şekilde yeni öğrencilerin de kulübe dahil olma süreçlerinin organik bir şekilde gerçekleştiğini vurguluyor.
Bahçeşehir Üniversitesi Renkli Çatı Kulübü de yeni öğrencilere “Merhaba!” diyen öğrenci örgütlenmelerinden biri. Örgütlenmek için sosyal medyayı kullandığını belirten kulüp, öğrencilerden gelen tepkilerin iyi yönde olduğunu söylüyor: “Kulüp haftası geçtikten sonra bile kulübe gelmek isteyenler oldu veya kulübe üye olmasa da etkinliklerimize gelen kişiler oldu. Pozitif bir dönüş aldık gerçekten. Sonuçta herkesin hiç çekinmeden konuşabileceği bir platform oluşturduk kampüsümüzde.” Ekip, öğrencilerle kaynaşma durumlarını ise şu şekilde özetliyor: “… çok güzel bir aile olduk. Dertlerimizi birbirimize anlatıp gullüm alıktık (eğlendik güldük) hep birlikte. Yeni dönemde de yeni kişileri görmeyi dört gözle bekliyoruz.”
Okuldaki ekonomik ve demokratik sorunlara çözümler arayan öğrencilerin oluşturduğu bir platform olan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Dayanışması, sorularımızı yönelttiğimiz bir diğer öğrenci topluluğu. İTÜ Dayanışması, üniversiteyi yeni kazanan öğrencilerden olumlu geri dönüşler aldığını belirterek, ekliyor: “Twitter’dan mesaj atarak okulla ilgili merak ettikleri şeyleri soranlar oldu. Bire bir iletişime geçtiğimiz arkadaşları Whatsapp gruplarına dahil ettik. Online eğitimle ilgili kaygıları ve bilgisayar, internet erişimi gibi ihtiyaçları olduğunu belirterek destek isteyen arkadaşlarımızı da çözüm olabileceğini düşündüğümüz yerlere ulaştırmaya çalıştık.”
Geçtiğimiz yıl kampüste gerçekleştirdikleri özel işletmelere karşı yapılan boykot sonrasında dayanışmanın daha da arttığını belirten İTÜ Dayanışması, yeni öğrencilerle kaynaşmalarını şu şekilde özetliyor: “[İTÜ Dayanışması,] İTÜ öğrencileri tarafından bir anlamda kendiliğinden kurulan bir öğrenci platformu olduğu için öğrencilerle kaynaşma anlamında pek sorun yaşamadık. Aksine daha önce hiç tanımadığımız birçok insana ulaşarak hem tartışma süreçlerine hem de karar alma süreçlerine dahil olmalarını sağladık. Grubun hiyerarşik olmayan katılımcı yapısının bu kaynaşma aşamasında çok etkili olduğunu düşünüyoruz.” Bu sürecin diğer öğrenciler tarafından beklenenden daha fazla sahiplenildiğini belirten İTÜ Dayanışması, döneminde başlamasıyla beraber öğrenci odaklı tartışmaların, öğrenci forumlarının devam edeceğini belirtiyor.
İletişime geçtiğimiz diğer bir kulüp ise Bilkent Renkli Düşün!. Kampüste güvenli bir alan yaratma amacı güttüğünü söyleyen ekip, gelen dönüşleri: “Yeni öğrenciler genelde çekinerek ancak merakla geliyor. Güvenli bir alan arayışı, kabullenilme isteğiyle. Elimizden geleni yapıyor, yanlarında olmaya çalışıyoruz ve aldığımız dönüşler de çabamıza değiyor.” şeklinde özetliyor. Yeni öğrencilerle tanışma toplantıları düzenleyeceklerini belirten kulüp, kendilerine katılma süreçlerini şu cümlelerle anlatıyor: “Okula yeni gelen öğrenciler genelde bizi buluyor veya tanışma toplantısı duyurularına denk geliyorlar ve hevesle katılıyorlar. Halihazırda okulda öğrenci olanlardan da aramıza sonradan katılanlar çok oluyor.”
Son olarak İzmir’den Lavender LGBTİQ+ Topluluğu ile görüşme gerçekleştirdik. Ege Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet Araştırmaları Topluluğu olan Lavender, geçen senelerde tanışma ve dayanışma amacıyla düzenlediği “Ege’ye Hoşgeldin Lubunya!” çay partisini bu yıl pandemiden dolayı gerçekleştiremediğini söylüyor. Fakat ekip, pandemi sebebiyle tanışma toplantısını ve buluşmaları online olarak sürdüreceğini paylaşıyor. Yeni gelen öğrencilerin genellikle okul ve şehir ile ilgili sorular sorduğunu aktaran Lavender: “Yaşadığımız şehre gelecek öğrencilerden İzmir’in ve Ege Üniversitesinin ne kadar LGBTİQ+ dostu olduğuna dair soruları olanlar vardı. Topluluğumuza nasıl katılabileceğini soran arkadaşlarımızın mesajlarını da aldık.” Bu yıl düzenlenecek etkinliklerin de online olarak yapılacağını söyleyen Lavender LGBTİQ+ Topluluğu, salgın sürecinin iyileşmesi durumunda yüz yüze etkinliklere geçeceklerini paylaşıyor. Yan yana olmanın herkesi güçlendirdiğini söyleyen ekip, etkinliklerle ve buluşmalarla sürdürdükleri dayanışmayı daima canlı tutacaklarını vurguluyor.
Görülüyor ki öğrenciler, mesafeleri yok ederek birbirleri arasındaki dayanışmayı canlı tutuyorlar. Yeni öğrencilerin yalnız hissetmemeleri, üniversiteye alışmaları için hep birlikte çalışıyorlar. Sivil Alan Araştırmaları Derneği olarak bizler de, üniversiteye yeni başlayan ve halihazırda öğrenci olan tüm arkadaşlarla dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha hatırlatıyoruz.