VAN’DA YAKLAŞAN 8 MART’IN GÖLGESİNDE İPTAL EDİLEN KADIN HAKLARI PROJELERİ
ABDULLAH MEMİŞ’in Haberi
“Kadınlar için güvenli alanlar kurma çabasını bırakmamalıyız. Ayrıca dayanışmanın olduğu yerde engellerin daha kolay aşılabileceğini unutmamalıyız.” — Sıla, Kadın Çalışmaları Topluluğu
Van, son yıllarda kadın hakları konusunda birçok projeye ev sahipliği yaparken, kayyum yönetimiyle birlikte bazı önemli projelerin iptali, kadınların toplumsal yaşama katılımını zorlaştıran bir duruma yol açtı. Özellikle kadınların ekonomik bağımsızlık kazanması, eğitim ve sağlık gibi temel haklarını iyileştirebilmesi için hayati önem taşıyan bu projelerin iptali, yerel halkta büyük bir endişe yarattı. Yerlerine kayyum atanan Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan, belediyeye kayyum atanmasının ardından yaşanan gelişmelere dair sosyal medya hesapları üzerinden açıklamalar yaparak tepkilerini sürdürdü.
Açıklamada, kadınlara yönelik projeler çerçevesinde planlanan Gümüş Atölyesi ve Kilim Atölyesi’nin “gerek olmadığı” gerekçesiyle iptal edilmek istendiği belirtildi. Ayrıca, Kürtçe okuma-yazma kursları için getirilen masa ve sandalyeler ile Kadın Politikaları Daire Başkanlığı’na ait eşyaların taşındığı ifade edildi.
“Şimdi de kadınlara yönelik önemli çalışmaların yürütüldüğü Kadın Politikaları Daire Başkanlığı’nın mekan olarak kullandığı Kadın Yaşam Merkezi’nin malzemeleri yağmalanıyor. Orada bulunan birçok malzeme bina dışına çıkarılmıştır. Kürtçe okuma/yazma kursları için getirdiğimiz masa ve sandalyelerin de çıkarıldığını biliyoruz,” denildi.
Kadınların toplumsal yaşamda aktif bir şekilde yer alabilmesi, şehrin her köşesinde kendini hissettiren bir değişim için kritik öneme sahipken, projelerin iptali, kadınların haklarını savunma ve sosyal yaşama katılım konusunda geri adım atmalarına neden olabilir.
Bu konuyu daha derinlemesine anlamak için, Van’da kadın hakları alanında uzun yıllardır çalışan ve kadınları toplumsal yaşamda daha görünür kılmak için çeşitli çalışmalar yürüten Zeynep ve Kadın Çalışmaları Topluluğundan Sıla ile görüştük.
Sıla’ya iptal edilen projeler ve destekler ile ilgili düşüncelerini sorduğumuzda, “Kadınların hayatlarını somut bir şekilde değiştirecek etkinliklerin iptal edilmesi, kadınların güçlenmesine engel olan önemli faktörlerden biridir. Aslında bu iptaller, dayanışmanın engellenmesidir. Kadın mücadelesinde önemli bir yeri olan dayanışma ruhuna getirilen engeller, kadınların toplumsal hayata katılımını zora sokmaktadır.” dedi.
Sıla, iptal edilen projelerin Van’da yaşayan kadınları nasıl etkileyeceği sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Kadınlara yönelik yapılan hiçbir proje sadece kadınlar için değildir. Temelde toplumsal değişimin sağlanmasına ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin ortadan kaldırılmasına yönelik yapılır. Çünkü feodal aile yapısının ve ataerkil zihniyetin değişmesi, yalnızca kadınlar için değil, çocuklar ve LGBTİQ+ bireyler için de uygar bir toplum için gereklidir. İstanbul Sözleşmesi bunun en büyük örneklerinden biridir.”
“Yasaklar ve iptaller, kadın haklarının gaspına kapı aralıyor.”
Van’da gerçekleştirilen kadın projelerinin iptal edilmesi, kadınların sosyal ve ekonomik yaşama katılımını engellemekte ve toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerine ulaşılmasını zorlaştırmakta. Bu durum, kadınların hak ve fırsatlardan eşit şekilde yararlanmalarını sağlayacak politikaların uygulanmasının önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Kadın haklarına yönelik projelerin iptali, kadınların yaşamlarını doğrudan etkileyen önemli bir sorun yaratıyor. Kadınların toplumsal hayata katılımı, yalnızca kendileri için değil, tüm toplumun ilerlemesi açısından büyük bir önem taşıyor. Bu projelerin yeniden hayata geçirilmesi için gerekli adımların atılması, toplumsal eşitlik ve kadın hakları konusunda önemli bir adım olacak.