Dernek Koordinatörümüz Berna Akkızal Ms. Dergisine Demeç Verdi
m.güneş
Dernek koordinatörümüz Berna Akkızal, Ms. adlı Amerika menşeili bağımsız-feminist bir derginin “This Is What Autocracy Looks Like: How Turkey’s Justice and Development Party Turned Its Back on Women and Girls” (“Otokrasi işte buna benziyor: Adalet ve Kalkınma Partisi kadınlara nasıl sırtını döndü!?”) başlıklı haberi için demeç verdi. Lauren Wolfe tarafından yazılan ve 8 Ekim’de yayınlanan haber otoriterleşmenin genel anlamda insan hakları daha dar anlamda ise kadın hakları bağlamında Türkiye’nin dönüşümüne etkisini inceliyordu. Haberde ayrıca Aslı Aydıntaşbaş’ın, romancı Kaya Genç’in açıklamalarına ve Freedom House’ın Türkiye hakkındaki raporlarına yer verildi.
Dernek Direktörümüz Berna Akkızal, verdiği demeçte, ülkede ifade özgürlüğünün giderek daha fazla kısıtlandığını belirtti. Özellikle de öğrencilerin özgür düşünce ortamının daraldığını ifade eden Akkızal, imamların kamu okullarına hükümet tarafından öğretmen olarak atanmasının bu sürecin bir parçası olduğunu söyledi.
Kadın haklarının da gerilediğini belirten Akkızal, özellikle 2021’de Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin bu durumu derinleştirdiğini ifade etti. İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi için taraf ülkelerin yasal ve politikalar geliştirmesini öngörüyordu. Bu çekilme sonrasında kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yürüyüşlerinin bile dar sokaklara sıkıştığını ve büyük çaplı kadın yürüyüşlerinin sona erdiğini belirtti.
Akkızal, ayrıca, son yıllarda Pride Yürüyüşleri gibi LGBTİ+ etkinliklerinin de polis müdahalesine maruz kaldığını ve katılımcıların gözaltına alındığını vurguladı. Feminist ve LGBTİ+ derneklerinin ise hükümet tarafından sürekli denetime alındığını belirtti. Türkiye’de LGBTİ+ların yasal korumaları olmadan yaygın şekilde ayrımcılık, polis tacizi ve şiddetle karşı karşıya olduklarını ve bu durumlarını daha da kötüleştirecek bir biçimde AKP’nin seçim kampanyalarında LGBTİ+ karşıtı söylemin sürekli tekrarlandığını, kronik bir tema haline geldiğini de ekledi.
Ancak Direktörümüz, geleceğe dair hala umudunu koruduğunu da belirtti. Çalıştığı öğrencilerin enerji dolu ve motive olduğunu, önümüzdeki beş ila on yıl içinde Türkiye’de büyük değişikliklerin olabileceğine inandığını çünkü çok zeki ve cesur bir genç neslin geldiğini düşündüğünü ekledi.
Bu açıklamaları ile Akkızal, Türkiye’de insan hakları ve demokrasi mücadelesinin zorluklarını gözler önüne sererken bir yandan da toplumun kimi kesimlerinde artan farkındalığı ve yükselen direnişin de altını çiziyor.