LGBTİQA+ Tıp Öğrencileri Ağı ile Röportaj!
Yeni kurulan bir LGBTİ+ öğrenci örgütlenmesi olan LGBTİQA+ Tıp Öğrencileri Ağı ile kuruluş süreçleri, örgütlenme biçimleri ve bu senenin mayıs ayında ( 20-21 Mayıs) gerçekleştirecekleri Örgütlenme ve Strateji Belirleme Çalıştayı üzerine bir sohbet gerçekleştirdik. Keyifli okumalar.
Röportaj veren: LGBTİQA+ Tıp Öğrencileri Ağı’ndan Jiyan
Muhabir: m.güneş
Size ilk sorum şu olacak: LGBTİQA+ Tıp Öğrencileri Ağı’nın örgütlenmesini gerektiren koşullar, ihtiyaçlar neydi?
Hem LGBTİQA+ hem de tıp öğrencisi olmanın kesişiminde yaşadığımız deneyimler ve sağlık hakkına erişmeye çalışan lubunyalar olarak yaşadığımız- ancak sadece bir kısmından haberdar olabildiğimiz- fobik/ayrımcı olaylar bu ağı gerektirdi, diyebilirim. Türkiye’deki LGBTİQA+lar olarak hayatın neredeyse her alanında fobiye, nefret suçuna, şiddete ve ayrımcılığa maruz bırakılıyoruz.
Kırık kol veya bacak ile acile başvurduğunuzda lubunya olduğunuz için tedaviniz reddedilebiliyor. Uyum sürecine yeni başlayan bir trans iseniz muhtemelen başvurduğunuz doktor sizden daha az şey biliyor ve sürecin bazı ameliyatları için sizi bin kilometre ötedeki bir metropole yönlendiriyor. Devlet trans deneyimlerinin kanıtlanması için bazen doktor aracılığıyla aileden [kişinin trans deneyimine] şahitlik etmesini isteyebiliyor ve ancak ikili cinsiyet rejimi içinde kalacak bir uyum sürecini kabul ettirebilirse tedaviyi başlatıyor. Trans erkek kimliği alınabilmişse jinekoloji randevusu verilmiyor, interseksliğiniz doğumda fark edilmişse normalleştirme adı altında beden bütünlüğünüze öjenik amaçlarla zarar verilebiliyor…
Aynı zamanda tıp öğrencisiyseniz onca ders yükünün altında -daha barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarınızı karşılayamıyorken- sizden binlerce lirayı bulan eğitim masraflarınızı karşılamanız bekleniyor. Çoğu derste hocalar kimliğinizi ya yok sayıyor ya da hedef gösteriyor. Lubunya sağlığına dair mevcut bilgiler müfredata neredeyse hiç dahil edilmiyor ve ilerde lubunyalara da sağlık hizmeti verecek kişilerin alanda bilgiye erişmesi engelleniyor…
Bizzat benim yaşadığım veya çevremden duyduğum somut olaylar ve gerçekler bu Ağ’ın gerekliliğini uzun zamandır hissettiriyordu. Bu örgütlenmeyi -özetle, bunlardan sebep- benzer deneyimlere ve duyumlara sahip diğer tıp öğrencisi lubunya arkadaşlarımla beraber başlattık diyebilirim.
Peki, nasıl bir tıp/sağlık sistemi ve/ya eğitimi düşüyle bu yola baş koydunuz?
Her şeyden önce “Eşit ve erişilebilir bir sağlık hizmeti!” diyerek Ağ’ın kuruluşu için ilk adımlarımızı attık. Sağlık hizmetinde eşitliğin sağlık personellerinin ve sağlık kurumlarının insafına bırakılmadığı, gerekli mevzuatlarla ve yönetmeliklerle güvence altına alındığı, ayrımcılık veya damgalama karşısında hesap verilebilirliğin olduğu bir sağlık sistemi istiyoruz. İnsanların sağlık kuruluşlarına başvururken din, dil, mezhep, etnik köken, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği gibi konular yüzünden bir endişe duymadığını hayal ediyoruz. Kapsayıcı ve ilerici bir sağlık sisteminin daha fakültelerden örgütlenmeye başlamasını istiyoruz.
Az önce tahlilini yaptığınız eksikler ve ihtiyaçlarla da ilişkilendirerek cevaplayabilirsiniz sıradaki sorumu: Kısa yada uzun vadeli gerçekleştirmeyi planladığınız çalışmalar neler?
Hedeflerimizi -kısa ve uzun diye ayırmadan önce- LGBTİQA+ tıp öğrencilerinin esenliği ve LGBTİQA+ sağlığı olarak iki genel kategoride sınıflandırıyoruz.
LGBTİQA+ tıp öğrencilerinin sosyal, fiziksel, psikolojik ve ekonomik esenliği için kısa vadeli planlarımız olarak sıralayabileceklerimiz:
- örgütlenme sürecinin başında bir ağ olarak üyelerimizle çeşitli ortamlarda bir araya gelebilmek,
- deneyimlerimizi çeşitlendirmek ve ortak dayanışma pratikleri geliştirebilmek.
Uzun dönemde hedefimiz bu esenlik mekanizmalarının kaynak ve ortamlarını geliştirmek ve sürdürülebilir olmasını sağlamak. Bu kaynak ve ortamlar şöyle sıralanabilir:
- LGBTİQA+ tıp öğrencilerinin düzenli aralıklarla bir araya geldiği esenlik buluşmaları düzenlemek,
- fobi veya şiddete maruz kalan bir üyemize psikososyal yardım sağlayabilmek,
- halihazırda sermayenin ve devletin -başta ekonomik olmak üzere- bitmeyen krizlerinin ortasında yükseköğretim masraflarıyla boğuşan LGBTİQA+ tıp öğrencileri için maddi dayanışma mekanizmaları kurabilmek…
LGBTİQA+ sağlığı için kısa ve uzun dönem hedeflerimiz -bu alanın Türkiye’de çok az çalışılmış olmasından sebep- döngüsel olacak, diye düşünüyoruz.
Çalışmalarımızı bir eğitim kolektifi de olabilecek şekilde kurmaya çalışıyoruz. Komünitemizin sağlığına dair neredeyse hiçbir şey öğretmeyen ve ancak hedef gösterilmek için dile getirildiğimiz mevcut tıp müfredatını değiştirmek, genişletmek istiyoruz. Bu dönüşümü sağlamadan önce bizlerin de LGBTİQA+ sağlığı alanında kapsayıcı ve yeterli bir bilgiye sahip olmamız gerekiyor. Türkiye’deki mevcut durumda bu alanda yüzeysel bir eğitim alabilmek dahi çok zor. Bizlerin de öğrenme süreci küreselde mevcut LGBTİQA+ sağlığı textbook’larına ve rehberlerine erişimimize bağlı. Bu rehberlere doğrudan erişmeyi engelleyen durumları, rehberlerle aramızdaki dilsel veya ekonomik bariyerleri ortadan kaldırmak da hedeflerimiz arasında.
Bugün hastaneye gittiğimizde yaşadığımız ayrımcılığın ve şiddetin temel bir sebebi olan mevcut müfredatı değiştirme yolunda çalışmak, bize aynı zamanda sağlık kurumlarını yerleşik fobik politikalardan arındırmayı sağlayacak araçları da -belki aynı anda, belki de ileriye dönük- sağlayacaktır, diye düşünüyorum.
Yine de bununla sınırlı kalmayacağız. Örgütlü hekimler, sağlık sendikaları ve birlikleri üzerinden [hekimlerin] çalışma alanlarını kapsayıcı hale getirmek için çalışmalar yürüteceğiz. Bu kazanımların kolay ve hızlı elde edilemeyeceğinin farkındayız ancak her üyemizle etki alanımız genişliyor ve oluşturabileceğimiz mekanizmalar da gelişiyor.
Sosyal medyada gördüğüm kadarıyla mayıs ayında yapılması öngörülen bir çalıştay üzerine çalışıyorsunuz. Biraz bundan da bahsedebilir misiniz?
Online ortamda bir araya geldiğimiz toplamla beraber önümüzdeki aylarda Ankara’da yüzyüze bir çalıştayda buluşup geleceğe yönelik stratejilerimizi, hedefler halinde önümüze koymak için çalışmalarımız sürüyor. 2 günlük [olmasını planlanan] çalıştayın programı [son] birkaç kesinleştirme [gerekliliği] hariç bitmiş durumda. İlk gün LGBTİQA+ sağlığı üzerine uzmanların ve öznelerin katılımı ile teorik atölyeler ve vaka sunumu-çalışmaları yapmayı planlıyoruz. İlk günün programında interseks sağlığı, transgender sağlığı, cinsiyet uyum süreçleri, LGBTİQA+ ruh sağlığı, LGBTİQA+ komünitesinde uyarıcı madde kullanımı ve bağımlılığının durumu, LGBTİQA+lar için cinsel sağlık ve mültecilerin sağlık hakkına erişimi [gibi konu başlıkları] var. İkinci günümüzü ise örgütlenme çalışmaları ve stratejik hedefler üzerine oturumlarla sürdürüp çalıştayın değerlendirmesiyle bitireceğiz. Tüm LGBTİQA+ tıp öğrencileri, herkes için erişilebilir olmasına özen gösterdiğimiz, çalıştayımıza başvurabilir. Çalıştay için başvuru formu sosyal medya hesaplarımızda bulunuyor.
Peki, biraz da örgütlenme biçiminizden, pratiklerinizden ve ilkelerinizden bahsedebilir misiniz?
Ağın kurucuları olarak, bir örgütlenmede olması gerektiğini düşündüğümüz [birtakım] ilkeler ve değerler mevcut. Bunların Ağ’ın örgütleniş ve işleyiş biçiminde de uygulanmasını gözeteceğiz. Bu ilke ve değerler “herhangi birine karşı taviz veremeyeceğimiz sömürü sistemleri olan ırkçılık, ayrımcılık, sınıfçılık, fobi, eril şiddet ve benzerlerine karşıtlık!” olarak özetlenebilir. [Lakin] henüz oluşturduğumuz bir “İlke ve Politika Metnimiz” yok. Ağ’ın öncelikli hedeflerinden biri de bu ilke-politika metnini oluşturabilmek ve geçerliliğini sürdürebilmek.
Burası yatay örgütlenen bir ağ. Hiyerarşik bir yapılanma değil. Kararlarını -alt çalışma alanları/gruplarından Ağ’ın geneline doğru- konsensusla[uzlaşıyla] alan ve işlerin/emeğin kolektifliğini gözeten bir inisiyatif sistemi inşa etmeye çalışıyoruz.
Örgütlenme çalışmalarımızın ilk büyük ayağı sosyal medyaydı ancak bununla sınırlı değiliz ve kalmıyoruz. Biz, Türkiye’deki tüm tıp fakültelerinden LGBTİQA+ öznelerin dahil olabileceği bir ağ olmayı hedefliyoruz. Bu sebeple de kurucu üyeler olarak dahil olduğumuz veya etkileştiğimiz diğer öğrenci örgütlenmeleri, kurumlar ve STÖ’ler üzerinden de ağı genişletmeye çalışıyoruz. Bu örgüt ve kurumlar TTB-Tıp Öğrenci Kolu ve yerel bileşenleri, üniversiteli LGBTİQA+ toplulukları, LGBTİQA+ örgütleri ve dernekleri olarak sıralanabilir. Tıpçı bir lubunya sosyal medya çalışmalarımızla da, kuir topluluklardan ve buralardaki özneler aracılığıyla da, bir arkadaşının tavsiyesiyle de, doğrudan bizim iletişimimizle de, hatta (çok yakında!) kampüsüne yapıştırılmış bir sticker aracılığıyla da Ağ’da örgütlenebilir.
Az önce biraz bahsetmiş de oldunuz ama belki detaylandırabilirsiniz bu soruyla: Deklarasyon post‘unuzdan da görebildiğim kadarıyla belli bir yerelle/kampüsle sınırlı bir bölüm örgütlenmesi olarak tariflemiyorsunuz kendinizi. Bunu biraz daha açabilir misiniz?
LGBTİQA+ Tıp Öğrencileri Ağı olarak kendimizi lubunya tıp öğrencilerinin bir öz örgütlenmesi ve bir tür eğitim-dayanışma kolektifi olarak tanımlıyoruz. Örgütlenmemiz genişledikçe ve geliştikçe elbette “yerel” denilen, bulunulan şehrin özel ihtiyaç ve eksiklerine çözüm arayan yapılar [da] geliştireceğiz. En baştan itibaren dinamik, esnek ve üretken bir örgüt olmak için çabalıyoruz, yerellerimizi ve özel çalışma alanlarımızı inşa etme yönünde çalışıyoruz. Neticede, çıktığımız yol hem lubunya sağlığı hareketine hem de lubunya tıp öğrencisi olmanın getirdikleriyle her yerde baş etme yöntemlerinin arayışına yönlendirdiği için ortak bir hedef uğruna, ortak ilkelerimiz doğrultusunda faaliyet yürütebileceğimizi düşünüyorum.
Son olarak, şunu sorayım: Size ulaşmak, aranıza katılmak isteyenler ne yapmalı?
Şu an için Twitter ve Instagram hesaplarımızdaki kayıt formumuz üzerinden üye alıyoruz. Formu doldurarak Türkiye’deki herhangi bir tıp fakültesine kayıtlı LGBTİQA+ öğrenciler Ağ’a kayıt olabilir ve beraber oluşturacağımız ilke ve hedefler çerçevesinde bizimle faaliyet yürütebilir.
Röportajı bitirmeden önce eklemek istediğiniz bir şey var mıdır?
Son olarak şunu söylemek istiyorum:
Bir lubunya sağlığı hareketine özörgütlenme seviyesinden katkı sağlamaya çalışan ilk ve -şu an için- tek örgüt biziz. Hareketin yöntem ve araçlarını da beraber geliştiriyoruz, bir özbilinç ve eğitim için gereken kaynaklarımızı da bizler biçimlendiriyoruz, özneliğimize ve öznelliğimize saldıran tüm yapılara karşı beraber aynı mücadele hattında toplanıyoruz. Tıpçı lubunyalara sesleniyoruz:
“Bizimle örgütlen, beraber değiştirelim!”