Üniversite öğrencileri; pandeminin ardından daha de derinleşen krize, üniversitelerdeki baskıya, şiddete,  kayyumlara ve her türlü ayrımcılığa karşı 27 Kasım’da yapılacak olan “Öğrenci Konferansı’na”  çağırıyor. 

Farklı şehirlerden öğrenci topluluk ve inisiyatiflerinin katılacağı konferans, Beşiktaş Akatlar Kültür Merkezinde gerçekleşecek. Biz de Yıldız Dayanışması adına Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Sümeyye Gülsüm Şen ile konferansı konuştuk.

27 Kasım’da Türkiye genelinden üniversite topluluklarının ve kulüplerinin katılacağı bir konferans örmek üzere yola çıktınız. Bu konferans düşüncesi nasıl ortaya çıktı, konferans ile neyi amaçlıyorsunuz, konferansın örgütleyici bileşenleri kimler  biraz bahsedebilir misin?

G.Ş.: “Direnişle güçleniyor, Öğrenci Konferansında buluşuyoruz“ şiarıyla yola çıktık. Hayal ettiğimiz üniversiteyi yaratmak için farklı farklı yerlerde direniyoruz; bazen yurtlarımızda bazen kampüslerimizde bazen şehir meydanlarında bazense küçük bir tweette. Hepimizin üniversite hayatına dair hayalleri, hedefleri bir gelecek isteği var. Konferansı düzenleme amacımız da, üniversiteliler olarak yaşamak istediğimiz ve istemediğimiz ne varsa hepsini yan yana gelip birlikte dile getirmek, taleplerimizi örgütlemek, hayal ettiğimiz üniversiteyi hep beraber inşa etmek. Biliyoruz ki yan yana geldiğimizde yapılmaz denilen yapılacak, imkansızlar mümkün olacak. Bu amaçla konferansı örgütlemek için çoğunlukla öğrenciler var gücüyle çalışıyor, burada bize çokça destek olan akademisyenler, sanatçılar var. Kolektif bir dayanışmayla ortaya çıkıyor konferans. 

Sevgili @esramungan hocamız direnişlerinin 677. gününde konferansımızı Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs’ten selamladı.

Bizi yalnız bırakmadığı için ve direniş saflarında yerini aldığı için kendisine çok teşekkür ediyoruz.

Sevgi ve direnişle… ? pic.twitter.com/3aOBNd4oUl

— Öğrenci Konferansı (@OgrenciKonferns) November 12, 2022

Konferansta özellikle hangi konular üzerine tartışmalar yürütülmesi planlanıyor?

G.Ş.: Sunumlar için bir toplantı aldık. Bizim dertlerimiz neler bunları nasıl başlıklar altında anlatalım diyerek tartıştık. 10 başlık belirlendi:

1. Barınma, beslenme, ulaşım ve üniversiteler
2. Üniversitelerde kadın hareketi
3. Üniversitelerde rant
4. Üniversitelerde lgbti+ hareketi
5. Saray rejimi ve üniversiteler
6. Üniversitelerde halkların kimlik mücadelesi
7. Üniversitelerde yönetim mekanizmaları
8. Akademik üretim ve akademinin dağılımı
9. Üniversitelerde kulüp faaliyetleri
10. Üniversitelerde kültür sanat ve spor faaliyetleri

Kısa sunumların ardından  taleplerimizin netleşeceği katılan bileşenlerin kendi fikirlerini ve çözüm önerilerini açıkça konuşabileceği bir tartışma ortamının oluşabilmesini istiyoruz. Sunum başlıklarını çeşitli üniversiteler kendi birimlerinde ve ortak toplantılarda tartışıyorlar. Ben örnek vermek adına kadın hareketi sunumundan başlayabilirim; şu an üç farklı şehirden çalışmalara devam ediyoruz burada çalışmak isteyen arkadaşlarımızı çok hızlı bir şekilde çağırabilirim. Dertlerimizin hepsinin farkındayız; öğrenciler olarak ekonomik krizi de baskılarını ve yasaklamalarını da derinden hissediyoruz, dermanın da bizim ellerimizde olduğunu yan yana gelerek aşamayacağımız sıkıntı olmayacağını anlatmak istiyoruz.

Katılım sağlayacak üniversite toplulukları ve konferansın akışı netleşti mi?

G.Ş.: Konferansı örgütleyen bunun için çalışan imzacı olan ya da tartışmaları devam eden birçok üniversite topluluğu/inisiyatifi var. İmzacı olanlar için hala açık devam eden bir imza metnimiz dolaşımda, buna kulüpler, topluluklar, inisiyatifler, bölümler imzacı olabilir.

Kocaeli Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İTÜ, YTÜ, Boğaziçi Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, ODTÜ, Sakarya Üniversitesi, Yalova Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi gibi sunum konularını çalışan, duyurusunu yapan, katılımcı olacak üniversiteler var. Katılımın daha da artmasını tüm üniversitelerde en azından konferans fikrinin duyulmasını istiyoruz. Birbirimizden öğrenecek çok fazla şey var. Mesela Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesinde direnen arkadaşlarımıza konferans üzerinden ulaştık ve direnişleri direnişimizdir dedik, aynı şekilde geri dönüş de aldık.

Sunum ve tartışmaların dışında programda: Aga B konseri ve fuaye alanında sergilenecek gösteriler, resimler planlıyoruz.

Peki yerellerde çalışmaları nasıl yürütüyorsunuz? 

G.Ş.: Yerellerde konferans örgütleme birimleri kurduk ve bu birimlerde konferansla ilgili olan her şeyi konuşuyoruz. Konseri de sunum içeriklerini de tartışıyor sonuca beraber ulaşıyoruz. Herkes elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyor. 

Çağrı için bazen şehir şehir dolaşıyor bazen çevremizde bizi duyuracak bir kişiyle oturup sohbet ediyoruz. Geçen günlerde Yalova, Kocaeli, Sakarya’ya çağrı ekibinden arkadaşlarımız gezi düzenledi. Bu hafta Akdeniz Üniversitesi ile yüz yüze görüşeceğiz. Planladığımız gidilecek şehirler var. Bunların tam tarihlerini ve konumlarını sosyal medya hesaplarımızdan öğrenebilir arkadaşlarımız. 

Son olarak buradan söylemek istediğiniz bir şey var mı?

G.Ş: Bizler kafasına vurularak rezil bir yaşama rıza gösterecek değiliz. Uzayan yemekhane kuyruklarında beklerken dersleri kaçırmak zorunda değiliz. Ev demeye bin şahit isteyen evlere dünyanın parasını vermek ya da yurt odalarında balık istifi gibi kalmak zorunda değiliz. Kendini bulmak ya da ifade etmek için girdiğimiz kulüplere ne zaman sansür gelecek, müdahale edilecek diye korkmadığımız, hiçbir kimliğin öteki ve yasaklı olmadığı, senelerdir aradığımız özgürce öğrenme, tartışma, yaşama ortamını bulabileceğimiz bir başka dünyanın ihtimali ile konferansı yapmak istiyoruz. İstediğimiz bu üniversiteleri yaratabiliriz, birlikte var edebiliriz! Bu konferans için ne yapabilirim düşüncesine kapıldıysa arkadaşlarımız:
Öğrenci Konferansı çalışmalarına katılmak için sosyal medya hesaplarımızdan bize ulaşabilir, formu doldurabilir, arkadaşlarını çağırabilir, sosyal medya hesaplarımızı yaygınlaştırabilirler.
Konferansa neden katılacağını anlattığı bir video çekebilir, üretimlerini öğrenci konferansı hesaplarımızdan paylaşabiliriz.
10 farklı sunum içeriğimizden birisine dahil olabilir, beraber çalışarak neler yapacağımızı konuşabiliriz.
Tamamen kolektif olan bu çalışmaya bağış yapabilirler.
Buradan da tüm öğrencileri şu an birçok üniversitede olan konferans örgütleme birimlerine çağırmak istiyorum, bir fikir çok şey değiştirebilir. 27 Kasım’da buluşmak üzere!!