Öğrencilerin Özel Hayatının Gizliliği Hakkı Vardır! #HakkınVar
Covid-19 vakalarının Türkiye’de de görülmesinin ardından Mart 2020’den beri uzaktan süren eğitim, öğrenciler açısından türlü eşitsizlikleri beraberinde getirdi. Bir yandan yurttan apar topar çıkarılan öğrencilerin eğitim materyallerine ulaşamaması, güvencesiz işlerde çalışan öğrencilerin işsiz kalması ve aile evine dönmenin bazı öğrenciler için yarattığı sıkıntılar sürerken, öğrenciler bir de çevrimiçi gerçekleştirilen sınavlarda çeşitli ihlallerle karşılaştılar.
Birçok öğrenci, teknik altyapı yetersizlikleri, internet erişiminin ya da kotasının yeterli olmaması ya da çevrimiçi eğitim için uygun bilgisayarın/telefonun olmaması gibi sorunlarla baş etmeye çalışırken aktif ve düzenli bir şekilde ders takibi gerçekleştiremedi. Salgın döneminde bu öğrencilerin eğitim hakkı, daha sıra sınavlara gelmeden pek çok kez ihlal edildi. YÖK’ün inisiyatif verdiği üniversite yönetimlerinin aldığı kararlar doğrultusunda, kullanılması zorunlu tutulan kamera ve mikrofonlar, sınav esnasında öğrencilerin mahremiyet hakkını ihlal ederken Kişisel Verilerin Korunması Kanununa da aykırı bir şekilde uygulandı.
Öğrenciler yaşanılan bu ihlallere karşı bir araya gelerek sosyal medyada çeşitli kampanyalar gerçekleştirdiler. Bugün hala daha öğrenciler, eksikliklerin ve öğrencilerin ihtiyaçları odaklı düşünmeyen ya da bu durumu öncelemeyen üniversite yönetimlerine karşı mücadeleyi sürdürüyor ve dayanışmayı bırakmıyorlar. Öğrencilerin bu mücadelesi birçok üniversitede kazanımla sonuçlanmaya devam ediyor ve bu üniversitelerden biri de Çukurova Üniversitesi.
Çukurova Üniversiteli öğrenciler, Çukurova Üniversitesi Senatosunun 27 Ekim 2020 kabul tarihli Uzaktan Öğretimde Ölçme ve Değerlendirme Yönergesinde bulunan ve öğrencileri ciddi hak kayıplarına uğratarak eğitimde fırsat eşitsizliğini derinleştiren maddelerine karşı bir araya gelerek bir sosyal medya kampanyası yürüttüler. Sınavlar esnasında kamera ve mikrofon kullanımının zorunlu tutulmasının sadece mahremiyet hakkının ihlali değil; aynı zamanda öğrencilerin ekonomik durumlarının gözetilmemesi olduğunu vurgulayan öğrenciler, yönetimine “Öğrencilerinin yanına ol!” diyerek seslendi. Yönetim daha sonra öğrencilere alternatif olarak okulu dondurmayı önerdi ve bu da öğrenciler tarafından yoğun bir tepkiyle karşılandı. Gerekli materyallere sahip olmayan öğrencilerin koşullarının iyileştirilmesi ya da yönergenin ona göre yeniden düzenlenmesi üniversitelerin sorumluluğuyken, bu sorumluluk tamamen öğrencilerin omuzlarına bırakılmıştı. Bunlara karşı sürdürülen mücadele, Kasım ayında kazanımla sonuçlandı ve öğrencilerin talepleri üniversite yönetimi tarafından kabul edildi. Böylece sınavlardaki kamera ve mikrofon zorunluğu kaldırıldı ve sınavlara erişimin akıllı telefonlardan ve tabletlerden de olabileceği alternatifler öğrencilere sunuldu.
Biz de bu videoyla finaller başlamadan önce tekrar hatırlatmak isteriz ki, “Öğrencilerin özel hayatının gizliliği hakkı vardır!” ve Kişisel Verilerin Korunması Kanununca korunma altındadır.