2 Şubat – Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, 30 Ocak günü tutuklanan öğrenci arkadaşları için düzenlediği #BundanSonrasıBizde eylemine polis müdahale etti. Türkiye ve dünyadan 400’ü aşkın eserin gönderildiği Boğaziçi Üniversitesindeki açık hava sergisinin son gününde, “dini değerlere hakaret edildiği iddiasıyla” eserlerden biri ve öğrenciler, İslam Araştırmaları Kulübü (BİSAK) tarafından hedef gösterilmişti. Bunun sonucunda 5 öğrenci gözaltına alındı. Biri serbest bırakıldı, 2 öğrenciye ev hapsi verildi ve diğer 2 öğrenci de tutuklandı. 

1 Şubat Pazartesi günü saat 17:00’da başlayan basın açıklaması öncesi Güney Kampüs önü, İstanbul Valiliği tarafından 5 Şubat’a kadar süren eylem yasağı hatırlatılarak, çevik kuvvet ve keskin nişancılarla çevrildi. Okulun Özel Güvenlik Birimi (ÖGB) ise kampüsün içindeki öğrencilerin dışarı çıkışlarını engelledi. Bunun üzerine Kayyumluk binası önünde toplanan öğrencilere özel güvenlik saldırdı. Boğaziçi Üniversitesinde kalan öğrenciler, Melih Bulu’nun bulunduğu Kayyumluk binası önünde sabaha kadar nöbet tutacaklarını açıkladı.

Polis, 17.00’daki basın açıklaması için bir araya gelmeye çalışan öğrencilere saldırarak toplam 108 öğrenciyi gözaltına aldı. Öğrenciler, gözaltına alınırken de polis otobüsünde darp edildi Öğrencilere hukuki destekte bulunan Av. Ezgi Önalan da gözaltına alındı. Boğaziçi Direnişi’ne destek vermek için orada bulunan çalışma arkadaşımız Mert Batur da gözaltına alınan öğrencilerden biriydi.Polisin yolda yürürken aşağı bakmadığı için darp ettiği öğrencilerin videosunun paylaşılmasından sonra, sosyal medyada #AşağıBakmayacağız etiketi paylaşıldı. Hashtag bugün hala 630.000’e yakın paylaşımla Türkiye gündeminde ilk sırada. Yaşı 18’den küçük olanlar ve 105 öğrenci serbest bırakıldı.

İzmir’de de Öğrenci Dayanışmasının çağrısıyla Dayanışmaya destek ve tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebini yinelemek için bir araya gelen öğrencilerin yapacağı Onur Yürüyüşüne polis saldırdı. 27 öğrenci darp edilerek gözaltına alındı. Dün gece geç saatlerde, 27 öğrenci de serbest bırakıldı.

Boğaziçi Üniversitesinde kalan öğrenciler, Kayyumluk binasının önünde nöbetteyken, yüzlerce polis memuru, saat 21.00’dan sonra üniversiteye polis araçlarıyla girdi. Öğrencilerin dağılması için anons yaptı ve 21.00 itibariyle olan sokağa çıkma yasağını hatırlatarak, eylemin yasadışı olduğunu söyledi. Daha sonrasında öğrencilere şiddet uygulayarak saldıran polis, Valiliğin açıklamasına göre 51 öğrenciyi daha gözaltına aldı. Boğaziçindeki saldırı #BoğaziçiAblukada hashtagiyle sosyal medyada paylaşıldı. Serbest bırakılan 7 öğrencinin tekrar gözaltına alınmasıyla toplam sayı 58’e çıktı. 

Ayrıca, LGBTİ+ öğrencilerin hedef gösterilmesi ile Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübünü kapattığı bilgisi, dün gece yarısı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun tarafından Twitter’da paylaşıldı.Kulübün aday kulüp statüsünün düşürülme gerekçesi olarak da açık hava sergisi sunuldu. 

Boğaziçi Dayanışma, Aşağı Bakmayacağız diyerek, 2 Şubat günü saat 18.00’a Kadıköy’de toplanma çağrısı yaptı. 

Ne olmuştu?

Boğaziçi Üniversitesine kayyum rektör Melih Bulu’nun atanmasıyla başlayan ve sonrasında Türkiye’deki üniversitelere yayılan, rektörlerin demokratik bir seçimle belirlenmesi talebiyle gerçekleştirilen eylemler sürüyor. 8 Ocak’ta Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, atanmış kayyum rektöre karşı bir sergi yapma hayaliyle, açık çağrı yaptı. Böylece direnişlerine kampüsü sanatla doldurarak devam edebileceklerdi. Çağrıyla beraber, Türkiye’den ve dünyadan 150’den fazla sanatçı, 400’ü aşkın eser gönderdi. Böylece Güney Kampüse yayılan büyük bir açık hava sergisi oluştu.

29 Ocak’a kadar süren sergide, bütün eserler ayrım gözetmeksizin sergilendi. Serginin son gününde, Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Kulübü (BİSAK), sergiyi yapan öğrencileri ve sergideki bir eseri “dini değerlere hakaret edildiği iddiasıyla” hedef gösterdi. Açılan savcılık soruşturmasıyla 2 öğrenci darp edilerek gözaltına alındı ve gözaltı sayısı ilerleyen saatlere 5’e çıkarıldı. Aynı gün kulüp odaları basılarak, usulsüz şekilde arama yapıldı. Odalardan suç teşkil ettiği gerekçesiyle, LGBTİ+ bayrakları toplandı. Twitter’da tt olan #BoğaziçiLGBTrezaleti diye açılan hashtagle beraber, LGBTİ+ derneklerinin kapatılmasına ve İstanbul Sözleşmesinin iptaline dair kampanyalar da yürütülmeye başlandı. Kayyum rektör Melih Bulu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da, LGBTİ+’ların nefret söylemine maruz kaldığı bu süreçte paylaşımlarıyla, LGBTİ+’ların hedef gösterilmesini desteklediler. Sosyal medyada yayılan nefret söylemine karşı, #LGTBİHaklarıİnsanHaklarıdır hashtg’iyle paylaşımlar yapıldı.

Sanatsal ifade özgürlüklerini kullandıkları için gözaltına alınan 5 öğrenciden 1’i serbest bırakılırken, 2 öğrenciye ev hapsi verildi. 2 öğrenci de tutuklandı. Savcılık, son dakikaya kadar soruşturmanın konusu ve ceza alt ve üst sınırı düşük olduğu için tutuklama yapılamayacak suçlardan olan TCK 216/3 (Dini Değerleri Aşağılama suçu) suçlamasını, tutuklamaya sevk ederken ceza alt ve üst sınırı daha yüksek bir suç olan 216/1 (Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu) olarak değiştirdi. Böylece, öğrenciler, hakkında ifade verme esnasında isnad edilmeyen bir suç nedeniyle Sulh Ceza Hakimliğine çıkarılarak 30 Ocak akşamı kaçma şüpheleri olduğu iddiasıyla tutuklandılar. Öğrenciler şu anda Metris Cezaevinde, karantina süresince  karantina koğuşunda tutulmakta. 

Tutuklanan öğrenciler, arkadaşlarına “Bundan sonrası sizde!” dedi ve Boğaziçi Dayanışması da açıklama yaparak, (1) tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılmasını ve ev hapsinin sonlandırılmasını, (2) kayyum rektörlerin istifasını ve (3) rektörlük seçimlerinin demokratik bir şekilde yapılması çağrısını #BundanSonrasıBizde diyerek duyurdu. Boğaziçi Dayanışması, tutuklama kararının hukuksuzluğu üzerine düzenleyeceği basın açıklaması için 1 Şubat 2021 günü saat 17.00’a Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs önüne çağrı yaptı.