Borçlular Mücadelede, Konu Gündemde: “KYK Borçları Silinsin!”
Üniversitede öğrenim gören öğrencilere, Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı olarak çalışan Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) tarafından burs veya kredi veriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde 2020-2021 akademik yıl açılış töreninde verdiği rakamlara göre şu an 1 milyon 600 bin öğrenciye burs veya kredi veriliyor. Ancak burs geri ödemesiz bir destek iken krediler geri ödemeli olarak veriliyor.
Bugüne kadar konuyla ilgili TBMM’de sorulan yazılı ve sözlü sorulara net bir cevap verilmemekle beraber, bilindiği kadarıyla Türkiye’de bugün yaklaşık 10 milyon KYK borçlusu var. Bunların 5 milyonu ise geri ödemeye hiç başlayamamış durumda. Gecikmeye girenler arasında ise 300 bine yakın icraya verilmiş genç mevcut. 4 yıl boyunca KYK kredisi almış öğrenciler yaklaşık 20.000-30.000 lira borçla mezun oluyor.
Hal böyle olunca, KYK borçlularının talepleri sık sık sosyal medyada gündeme geliyordu. 2017’den bu yana yetkililerin olumlu açıklamaları beklenti yaratıyordu ama bugüne kadar bu beklentiyi karşılayan somut bir adım atılmadı. TBMM’de konuyla ilgili sunulan 14 kanun değişikliği teklifinden henüz onaylanmış olan yok. Sorun devam ettiği için, konu bir kez daha gündemde. Ancak bu sefer KYK borçluları da örgütlenerek KYK Borçluları Hareketini kurdu.
18 saat gündemde kaldı: #KYKBorcumuzuSil
KYK Borçluları Hareketinin çağrısıyla, öğrenciler ve mezunlar KYK borçlarının ekran görüntülerini sosyal medyada paylaşarak sesini duyurmaya çalıştı. 18 saat boyunca Türkiye gündemlerinde kalan hashtage, 30.000’e yakın tweet atıldı. Hashtag, en uzun süre gündemde kalanlar ve en çok tweet atılanlar listelerine girdi.
Kyk borçluları, bir araya gelerek bir yol haritası da çıkardı. Konunun muhatabı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisini işaret eden borçlular, sorun çözülene kadar mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
KYK borçları neden silinmeli?
2020 yılı itibariyle, üniversite öğrencilerine verilen kredi miktarı aylık 550 TL. Ancak geri ödenmesiyle ilgili düzenlemelerde, bu borcun üzerine önce enflasyon oranında zam uygulanacağı ve gecikmesi durumunda da aylık %1,4 faiz uygulanacağı ifade ediliyor. Böylece 2020 yılında mezun olmuş bir öğrenci yaklaşık 27.000 lira borçla ve aylık 700 lira kadar bir ödemeyle karşılaşıyor. Genç işsizliğinin, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en yüksek düzeyde seyrettiği bu oranlar da göz önüne alınınca bu borcun, gençler açısından ödenemez durumda olduğu görülüyor.
Öte yandan KYK borçlarının kaynağı aslında gençler değil. Anayasayla güvence altına alınmış eğitim hakkı düzenlemesinde, eğitimin parasız niteliği vurgulanıyor. Eğitimin parasız olması, ancak eğitim almayı mümkün kılacak koşulların sağlanmasını da içerecek şekilde yorumlanırsa gerçeklik kazanabilir. Yani, öğrencilerin eğitime erişebilmesi de devletin sorumluluğu daha doğrusu öğrencilere borcudur. Ancak bu sorumluluk yerine getirildiği bir durumda, öğrencilerin KYK kredisi alıp almamak konusunda tercih yapma hakkı gerçekten incelenebilir. Yoksa bu haliyle, KYK borçluluğu, öğrenim görmenin zorunlu koşullarından biri olarak öğrencilerin üzerinde bir yük olmaya devam ediyor.