Akademik Yıl Açılış Töreni: Cevaplanmayan Sorular
Bugün, 2020-2021 Akademik Yılı Açılış Töreni gerçekleştirildi. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de yükseköğretim kurumlarına ve öğrencilere dair istatistikler paylaştı ve açıklamalar yaptı. Ancak bu açıklamalar, birçok soru işaretini beraberinde getiriyor:
- İlk ve orta düzeyde olduğu gibi, yükseköğretim kurumlarında da en kısa sürede yüz yüze eğitime geçileceği açıklandı. Ancak buna ilişkin önlemlerin neler olduğu hala soru işareti. Online eğitim sürecinde yaşanan hak ihlalleri de göz önüne alındığında, yeterli hazırlığın yapılıp yapılmadığı merak ediliyor. Üniversitelerin açılmasıyla yaşanacak şehirlerarası öğrenci hareketliliğinin virüsün yayılımına etkileri konusundaki öngörü ve çözüm nedir?
- Toplamda 207 kamu ve vakıf üniversitesiyle Türkiye’nin her kentinde en az bir üniversite bulunuyor. Bunu, daha önce verilen “her şehre bir üniversite” sözünün yerine getirilmesi olarak duyuran Erdoğan, bu kurumlarda 8 milyon öğrencinin öğrenim gördüğünü belirtiyor. Ancak her yıl mezun olan binlerce öğrencinin işsizlik oranı göz önüne alınırsa, bu üniversitelerin işsiz mezunlar yarattığını görmek mümkün. Ayrıca iş bulanların pek çoğu da alanında çalışma imkanı bulamıyor. Bazı bölümler ise öğretime devam ediyor ancak hiç atama yapılmıyor. Bu durumda, üniversite mezunu olan binlerce öğrenciye önerilen nedir?
- Öğrencilerin yıllar boyunca itiraz ettiği harçların kaldırıldığını hatırlatan Erdoğan, parasız eğitim hayalinin gerçekleştiğini belirtiyor. Ancak harçların tamamı kalkmadığı gibi (Örneğin ikinci öğretim öğrencilerinin harç ödeme zorunluluğu devam ediyor.), parasız eğitim yalnıza harçların kaldırılmasıyla sağlanmış sayılmıyor. Son süreçte, salgının etkisiyle online yapılan derslere ulaşmanın dahi ücret ödenen mal ve hizmetler gerektirdiğini hatırlatalım. Öğrencilerin öğrenim almasını mümkün kılacak hayat koşullarının sağlanamadığı durumda, eğitimin parasız hale geldiğinden nasıl bahsedilebilir?
- Yurtların kapasitesinin 700 bine, burs veya kredi alan öğrenci sayısının da 1 milyon 600 bine yaklaştığını söyleyen Erdoğan, burs miktarının da 45 TL’den 550 TL’ye çıktığını hatırlatıyor. Ancak bu yurtlarda kalan öğrencilerin, hangi koşullarda ve yurtlarda kaç lira aylık ücret karşılığında kaldığı soru işareti olarak kalıyor. Ayrıca burs ve kredi alan öğrencilerin toplam sayısı ayrı ayrı verilmediği zaman, devlet tarafından desteklenen öğrenci sayısıyla devlete borçlanan öğrenci sayısı birbirine karışıyor. Kaç öğrenci burs alıyor, kaç öğrenci borçlanıyor? Ek olarak, 2002 yılında 30 TL olan KYK yurdu ücretleri de bugün 2020 yılında en az 200 TL’den başlıyor. Bütün bunlar düşünüldüğünde, öğrencilerin ekonomik açıdan iyileştirildiği söylenebilir mi?
Akademik yıl açılış töreninde cevaplanması tatsız soruların olduğunu biliyoruz ancak, öğrencilerin gerçek sorunlarına karşı gerçek çözümler üretmesi gereken yetkililerin mutlaka cevaplaması gereken sorular bunlar.